Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4923 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 33159 - Esas Yıl 2014
Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, ödenmeyen sendika aidat alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 01.01.2006-31.12.2007 ve 01.01.2008-31.12.2009 arası yürürlük süreli toplu iş sözleşmeleri imzalandığını, davalı belediyenin sendikaları adına kestiği aidatları mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesine aykırı olarak müvekkiline göndermediğini iddia ederek 01.01.2006-28.07.2009 tarihleri arası dönem için hesaplanacak sendika üyelik ve dayanışma aidatı asıl alacağının toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılan temerrüt tarihlerinden itibaren bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettikten sonra dava tarihine kadar işleyen faiz alacağını ayrıca alacak olarak istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili davacının davalıyı temerrüde düşürmediğini, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığını, ayrıca dava açılmadan ve dava devam ederken davacının aidat alacaklarının da ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Kanun’un 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir.Aynı Kanun'un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz.Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.” düzenlemesi yer almıştır.Yine dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 9. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakati aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir.”, aynı maddenin 4. fıkrasında da “Dayanışma aidatı miktarı, üyelik aidatının üçte ikisidir.” hükümleri yer almıştır.Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Ortaköy Belediyesine yapılan bildirimlerin araştırılması, en yüksek işletme kredisi faizini uygulayan tek bankanın Türkiye Kalkınma Bankası olması sebebiyle anılan bankanın verilerine göre hesap yapılması ve bilirkişi raporundaki hesap hatalarının giderilmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de, bozmanın gereği yerine getirilmemiştir. Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usûli müktesep hak (usule ilişkin kazanılmış hak) doğmuştur.Dosya içeriğinden, bozma ilamından sonra mahkemece alınan ek bilirkişi raporunda alternatifli hesap yapıldığı, ilk alternatif ile bozma öncesi gibi hesap yapıldığı, ikinci alternatif ile de bozma doğrultusunda ve Kalkınma Bankası verilerine göre hesap yapıldığı ve işlemiş faiz alacağı toplamının 16.094,58 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece uyulan bozma gereği yerine getirilerek, Kalkınma Bankası verilerine göre yapılan hesap nazara alınarak hüküm kurulması gerekirken, ilk alternatif dikkate alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.