Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin zam istemesi üzerine işveren tarafından feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile, fazla çalışma, yıllık izin, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işyerini mazeretsiz terkinden dolayı feshedildiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak iş sözleşmesinin işçilik alacaklarının ödenmemesi haklı sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e maddesi gereğince davacı tarafça haklı olarak feshedildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-İş sözleşmesinin, işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği ve bu suretle işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.İşçinin işe devamsızlığı, her durumda işverene haklı fesih imkanı vermez. Devamsızlığın haklı bir sebebe dayanması halinde, işverenin derhal ve haklı sebeple fesih imkanı bulunmamaktadır. İşçinin hastalığı, aile fertlerinden birinin ya da yakınlarının ölümü veya hastalığı, işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gibi haller, işe devamsızlığı haklı kılan sebeplerdir. Mazeretin ispatı noktasında, sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadığı sürece özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlara da değer verilmelidir.Devamsızlık süresi, ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü ya da bir ayda üç işgünü olmadıkça, işverenin haklı fesih imkanı yoktur. Belirtilen işgünlerinde hiç çalışmamış olunması gerekir. Devamsızlık saatlerinin toplanması suretiyle belli bir gün sayısına ulaşılmasıyla işverenin haklı fesih imkanı doğmaz.Devamsızlık, işçinin işine devam etmemesi halidir. İşyerine gittiği halde iş görme borcunu ifaya hiç başlamayan bir işçi devamsızlıkta bulunmuş sayılmamalıdır.Somut olayda, mahkemece iş sözleşmesinin işçilik alacaklarının ödenmemesi haklı sebebiyle 4857 sayılı Kanun'un 24/II-e maddesi gereğince davacı tarafça haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.Dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiği ileri sürülmüş, davalı ise davacının devamsızlık yaptığını, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığını savunmuştur.İş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği konusunda taraf iradeleri birleştiğine göre, işverence yapılan feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığının değerlendirilmesi gerekirken, davacı tarafça ileri sürülmediği halde sözleşmenin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiği şeklinde sonuca gidilmesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesinde düzenlenen taraflarca hazırlama ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Sözü edilen hükümde, hakimin iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamayacağı ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamayacağı belirtilmiştir. Mahkemenin kabulü, aynı Kanun'un 26. maddesinde, hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği şeklinde ifade edilen taleple bağlılık ilkesine de aykırıdır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, ikrar edilmiş vakıalar, tartışmalı olmaktan çıkar. Davacının, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğine ilişkin ileri sürdüğü vakıa, işverence ikrar edildiğine göre, bu aşamadan sonra artık sözleşmenin hangi tarafça feshedildiği tartışma konusu yapılamaz.İş sözleşmesinin davalı tarafından davacının devamsızlık yaptığı gerekçesiyle haklı sebeple feshedildiğinin anlaşılmasına göre, davalının sunduğu devamsızlık tutanakları ve davacı tanık beyanları karşısında davalı işverence yapılan feshin haklı sebebe dayandığının kabulü ile davacının kıdem tazminatı isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Taraflar arasında yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. İş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu sebeple zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. 4857 sayılı Kanun'un 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir.Somut olayda dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava açılmıştır. Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir.Dosya içeriğine göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama üzerine dava konusu alacaklar davacı tarafından 09.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile arttırılmıştır. Davalı vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı yöntemine uygun biçimde süresinde zamanaşımı def'i ileri sürülmüştür. Davacının iş sözleşmesi 31.10.2007 tarihi itibari ile feshedilmiştir. Bu halde ıslah tarihi itibari ile yıllık izin ücreti alacağının dava edilmeyen kısmının zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır.Mahkemece yıllık ücretli izin alacağının dava edilen miktar uyarınca hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.