Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4802 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 10200 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Bakırköy 6. İş MahkemesiTARİHİ: 09/11/2010NUMARASI: 2008/512-2010/500Davacı vekili, davalı işverenin davacının çalıştığı oteldeki sendikal örgütlenmeden ve sendikal faaliyetlerde davacının aktif rol almasından rahatsız olduğu için Trabzon'daki otelde görevlendirdiğini bildirdiğini, davacının değişikliği kabul etmediğini, işverenin davacının işyeri değişikliğini kabul etmemesini gerekçe göstererek ama esasen sırf sendika üyesi olması ve sendikal faaliyette bulunması sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve buna bağlı yasal haklarının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davalı işverene ait ...otel Trabzon'un yiyecek/içecek departmanında tecrübeli bir personele ihtiyaç duyulduğundan davacının nakledilmesine karar verildiğini, davacının görev yeri değişikliğine ilişkin bildirim yazısını imzadan kaçındığını, oysa iş sözleşmesine göre işverenin nakil yetkisinin bulunduğunu, davacının iş sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, sunulan Toplu İş Sözleşmelerinden de anlaşılacağı üzere davalı şirketin sendikal haklara oldukça saygılı bir kuruluş olduğunu, başka otellerde Toleyis Sendikasıyla çok sayıda Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzalandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının sendikal faaliyette bulunması sebebiyle iş sözleşmesine son verildiği, feshin haklı sebebe dayanmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine karar verilmiş ve buna bağlı yasal hakları hüküm altına alınmıştır.Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; işveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz; beşinci fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz. Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, İş Kanunu'nun 18, 19, 20 ve 21 nci madde hükümleri uygulanır. Ancak, İş Kanunu'nun 21 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.Dosya içeriğine göre fesih için geçerli bir sebebin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir.Ancak; feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Dosya içeriğine göre sendikanın yetki tespiti başvurusunda bulunup bulunmadığı ve yetki alıp almadığı ile işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan harçın istek halinde ilgiliye iadesine 19.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.