MAHKEMESİ: Karşıyaka 3. İş MahkemesiTARİHİ: 27/05/2011NUMARASI: 2009/544-2011/308Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine, çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesini istemiştir. Davalı, ....Kurumu işin ihale ile verildiği, hurda kesim ve sökme istifleme işi olduğunu davalılar arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Davalı alt işveren .... Ltid Şti ve .... Ortaklığı ihale ile alınan işin 15.7.2009 tarihinde sona erdiğinden yeni ihale alınmadığından iş sözleşmesinin sona erdiğini savunmuştur.Mahkemece ihale ile verilen işin, işletmenin ve işin gereği olmadığı, teknolojik bir neden gerektirmediği halde alt işverene verilmesine dair ilişkinin muvazaalı olduğundan davacının baştan beri işvereni olması gereken ..... Kurumu Genel Müdürlüğü işyerine işe iadesine diğer davalı ortaklık hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir .Karar davalı ....Kurumu tarafından temyiz edilmiştirTaraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. Alt işveren, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise, asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımdan yola çıkıldığında asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurları, iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir. Alt işverene yardımcı iş, ya da asıl işin bir bölümü, ancak teknolojik nedenlerle uzmanlık gereken işin varlığı halinde verilebilecektir. 4857 sayılı İş koyucunun amacından da yola çıkılarak asıl işin bir bölümünün alt işveren verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada olması gerektiği belirtilmelidir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Somut olayda uyuşmazlık davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin yasal koşullara uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan hukukçu bilirkişi raporuna dayanarak alt işverene ihale ile verilen işin asıl işin bir bölümü olduğu bu nedenle de ilişkinin muvazaalı olduğu değerlendirilmiş ise de yapılan irdeleme yeterli görülmemiştir. Olayın çözümü uzmanlığı gerektirdiği dikkate alınarak alt işverenlik ilişkisi sözleşmesine konu olan işin asıl işin bir bölümü olup olmadığının tesbiti bakımından bu konularda uzman teknik bilirkişilerden seçilecek üç kişilik bilirkişi heyeti ile birlikte mahallinde keşif yapılarak rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek alt işverene verilen işin ve işletmenin gereği, teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya konulmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.