Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4610 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26198 - Esas Yıl 2014





....DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı ...ı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davalı işveren tarafından feshedildiğini belirterek davalıdan kıdem, ihbar tazminatı ile sair işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vakıf vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-Somut olayda, 22.11.2010 tarihinde dava konusu işçilik alacaklarına ilişkin kısmî dava açıldığı, bilahare yargılama devam ederken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesi üzerine davacı vekili tarafından da 18.01.2013 tarihli dilekçe ile 6100 sayılı Kanun'un 107. maddesi gereğince artırım dilekçesi verilerek dava konusu alacaklara dair talep sonuçlarının yükseltildiği, mahkemece de dava konusu alacakların belirsiz alacak olduğu kabul edilerek uygulama yapıldığı ve bu suretle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda belirsiz alacak davası düzenlenmiş değildir. Davacı vekili, davasını kısmî dava olarak açmış olup, 6100 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdikten sonra, tam ıslah yapmak suretiyle davasını belirsiz alacak davasına da dönüştürmemiştir. Bu durumda 6100 sayılı Kanun'un 107. maddesine dayanılarak iddianın genişletilmesi mümkün değildir. ./.. - 2 -Davacı tarafça usulüne uygun ıslah dilekçesi de verilmediğine göre, dava dilekçesindeki talepler ile bağlı kalınarak alacakların hüküm altına alınması gerekmektedir. Bu itibarla, taleple bağlılık ilkesi nazara alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.