Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4525 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 33569 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı taraf davalının işyerinin yıkılabileceği veya üçüncü kişilere kiraya verilebileceğini belirtmek suretiyle davacının iş sözleşmesini 30.11.2010 tarihinde sona ereceğini bildirdiğini, ödenmeyen hafta tatili, yıllık izin, bayram genel tatil, fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının ödenmediğini iddia ettiği alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Davacının, benzin istasyonunu olan işverenlikte pompacı olarak çalıştığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yirmidört saat çalışıp, yirmidört saat dinlenme esasına göre çalışma düzeninde iki pompacı olarak ikili vardiyalı sistemde çalıştığı anlaşılmıştır.Bu şekilde denkleştirme yapılan çalışmalarda, işyerinde geçirilen yirmidört saatin en fazla ondört saatinin fiili çalışma olabileceği, geri kalan zamanın istirahat, yemek ve tuvalet gibi zorunlu ihtiyaçlara ayrılması gerektiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları ile kabul edilmiştir.Günlük onbir saatin üstündeki fiili çalışmaların fazla mesai sayılması gerektiği kuralına göre, yirmidört saat işyerinde kalınan günlerde fiilen ondört saat çalışıldığı kabulü karşısında, onbir saati aşan üç saat fiili çalışmanın olduğu belirlenmekle, bu üç saatlik kısımların fazla mesai oluşturduğu, bu saatlerin toplamının fazla mesai hesabında dikkate alınması gereği gözetilerek, fazla mesai alacağına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.