Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4375 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 31249 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde teknik nezaretçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesini işçilik alacaklarının ödenmemesi üzerine haklı nedene dayanarak feshettiğini belirterek, müvekkilinin kıdem tazminatı, ücret, ücret farkı ve muaccel hale gelen ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin süresinden önce feshine dayalı olarak kalan süreye ait ücret konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Bakiye süre ücretinin talep edilebilmesi iş sözleşmesinin belirli süreli olması koşuluna bağlıdır. Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edebilmek için sözleşmenin süreye bağlanması ve bunun için objektif nedenlerin varlığı gerekir. Belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak “belirli süreli iş sözleşmesi” yapılabilecektir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11. maddesinde “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklindeki düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir.Dosya içeriğine göre, taraflar arasında ilk kez yapılmış olan 09.06.2010 tarihli sözleşme yukarıda belirtilen koşulları taşımamaktadır. Söz konusu iş sözleşmesi belirli bir işin tamamlanması ya da belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif nedenlere dayanmamaktadır. Esasen sözleşme konusu işin süreklilik arz ettiği açıktır. Taraflar arasındaki iş sözleşmesi belirsiz süreli niteliktedir. Belirsiz süreli sözleşmelerde bakiye süre ücretinden söz edilemeyeceği izahtan varestedir. Bakiye süre ücreti alacağı isteği reddedilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.