Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını ileri sürerek, kullandırılmayan yıllık izinlerinin ücretinin faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalının Cevap Özeti:Davalı, husumet itirazında bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, bozma ilamına uyularak, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Karar, kanuni süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.Gerekçe:Dosya içeriğinden, mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce, özet olarak, “ 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 1. maddesinin 1. fıkrası ile ... ili dahil sayılan illerde büyükşehir belediyesinin kurulduğu, 5. fıkrasında bu sayılan illerdeki il özel idarelerinin kaldırıldığı, yürürlük başlıklı 36 maddesin de de kanunun bu hükümlerinin ilk mahalli idareler seçiminde yürürlüğe gireceği beliritilmiştir. Anılan Kanun'un kabul edildiği tarihten sonraki ilk mahalli idareler seçimi ile yürürlüğe girmesiyle ... tüzel kişiliği dava devam ederken sona ermiştir. 6360 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkarsıyla; mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılacağı, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22.02.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılacağı ve yerine getirileceği, söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluş olduğu açıkça düzenlemiştir. Bu durumda kaldırılan il özel idareleri hakkındaki davaların ilgilisine göre devredildiği kurum ve kuruluşa yöneltileceği tartışmasızdır. Somut uyuşmazlıklarda il özel idaresine karşı açılan davalarda öncelikle dava konusunu oluşturan faaliyet ve işlemlerle ilgili konuların hangi kurum ve kuruluşlara deverdildiği ve devralanın tüzel kişiliğinin de bulunup bulunmadığı belirlenerek davalı sıfatının kime yöneltileceğinin tespiti gerekir.Tüzel kişiği sona eren il özel idarelerinin devir, tasfiye ve paylaştırılma işlemlerini düzeleyen 6360 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarınm katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulacağı bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabileceği, 4. fıkrasında bu kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idareleri; personelini, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçlarını bu kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde valiliğe bildirceceği, bu idarelerin taşınmazlarının satışı, tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları İçişleri Bakanlığının onayına bağlı olduğu, 5. fıkarsında ise tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığına, büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya ilçe belediyesine devredilmesine karar verileceği, devir işlemi, yapılacak ilk mahalli idareler genel seçimi tarihinde uygulamaya konulacağı Maliye Hâzinesine devredilen taşınmazlar kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla kullanmakta olan kurumlara tahsis edilmiş sayılacağı hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, bu Kanun'un 1. maddesiyle tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş olanlar; kuruluş kanunlarıyla kendilerine verilen kamusal nitelikteki görevleri yerine getirmeleri amacıyla ve komisyon kararıyla; ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşlarına, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyelerinin bağlı kuruluşlarına ve ilçe belediyelerine tahsis edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler kapsamında devir öncesi doğan ve bir kurum ve kuruluşa devredilemeyen işçilik alacaklarının tahsili için açılan davalarda taraf sıfatının kime ait olduğu konusunda anılan kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Dava konusu olayda davacı işçi devirden önce emekli olup iş ilişkisini sona erdirdiğinden talep ettiği yıllık izin ücretinden kimin sorumlu olduğunun belirlenmesi gerekecektir. Öncelikle devir, tasfiye ve paylaştırma komisyon kararının getirtilerek, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idaresinin devir öncesi borçlarının herhangi bir kuruma devredilip devredilmediğinin tespitinden sonra, devir var ise sorumluluğun davalı taraf sıfatının borcu devralan bu kurum veya kuruluşa ait olacağı, borçların devri konusunda alınmış bir karar yok ise anılan il özel idaresinin aktiflerini ve alacaklarını devralanın borçlardan da sorumlu tutulması gerekeceği, tüm bu araştırmalarla borçtan sorumlu tutulacak davada taraf ehliyetine sahip bir kurum veya kuruluş tespit edilemediği hallerde borcun mahalli idare birimi olan il özel idaresindeki çalışmalardan doğan bir borç olması ve devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yapması en komisyonu oluşturma yükümlülüğünün de mülki idareye verildiği dikkate alındığında davanın İçişleri Bakanlığına yönetilerek sonuçlandırılması gerekir.” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu anlaşılmaktadır.Taraf ehliyeti konusu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddenin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca dava şartlarındandır, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtayca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.Somut olayda, yargılama devam ederken 6360 sayılı Kanun gereğince Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk yerel seçimlere kadar tüzel kişiliği devam eden davalı İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği sona ermiştir, (md 1/5.f ve md. geçici 1/23.f).Diğer taraftan 6360 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasına göre, “...Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.” denilerek yeni açılacak veya devam eden davalarda valilik devir, tasfiye ve paylaştırnta komisyonu kararı uyarınca devir işleminin yapıldığı kurum ve kuruluşun taraf olacağı hükme bağlanmıştır.Bozma üzerine yapılan araştırma sonucu, dosyaya eklenen komisyon kararı ve eklerine göre tüzel kişiliği sona eren ... işçilerinin açıkça davalı kuruma devredildiğine dair bir düzenlemeye rastlanmamaktadır. Bu durumda, Dairemizin 2015/esas arası, esas arası, esas arası ve esas sayılı emsal dosyalarındada belirtildiği üzere, husumetin İçişleri Bakanlığına yöneltilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.Mahkemece, 6100 sayılı Kanun’un 124. maddesi gereğince husumetin doğru tarafa yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, İçişleri Bakanlığına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilip davaya iştiraki sağlanmalı, bu davalının göstereceği deliller de gözetilerek, sonucuna göre karar verilmelidir.Sonuç :Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.