Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, fazla çalışma ücreti, gece çalışma, sosyal yardım, yılbaşı, promosyon ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, çalışma dönemi ile ilgili fazla çalışma ücreti, gece çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, sosyal yardım, promosyon alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davacının alacaklarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.Gerekçe:Kesin süre; davayı uzatmak ve sonucunu geciktirmek amacında olan tarafın bu davranışı önlemek için getirilmiş bir tedbirdir.6100 sayılı Kanun'un 94/2. maddesinde kesin sürenin nasıl verileceği husus düzenlenmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.Dosya içeriğine göre davacı taraf dava açarken gider avansını yatırdığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, davacı vekiline yargılama aşamasında tanıkların isimlerini bildirmesi aksi halde kesin süre sebebiyle tanık dinletmekten vazgeçmiş sayılacağına dair ihtarat yapılmıştır. Davacı yan tanık deliline dayanmaktan vazgeçtiği kabul edilse dahi dava dilekçesinde belirttiği diğer deliller yönünden kesin hüküm sonuçları uygulanamaz. Bu durumda dava dilekçesinde bahsedilen kayıtlar getirtilmeli, davalı yanın gösterdiği delillerde toplanarak gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Tarafların tüm delilleri toplanmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Ayrıca, mahkeme kararının gerekçesinde davacı vekilinin sürekli mazeret dilekçesi verdiğinden bahisle davasını takipte istekli olmadığı belirtilmiş ise de, bu hususun davanın reddine gerekçe yapılmasının kanuni dayanağının olmaması ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 12. maddesi dikkate alınarak muhakemenin ertelenmesine sebebiyet veren tarafa celse harcı yükletilmesi yönünde yaptırımın da uygulanabileceğinin düşünülmemesi hatalı olmuştur.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.