MAHKEMESİ: Nusaybin Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/06/2011NUMARASI: 2011/206-2011/345Davacı vekili, müvekkili Nusaybin Belediyesinde çalışırken Belediyece maaşından tasarrufu teşvik kesintisi yapıldığını ancak işverence katkı payları da katılarak nemalandırılması amacıyla Ziraat Bankası'na yatırılmadığını, 4853 sayılı Kanun'a 26.12.2006 tarihinde 5568 sayılı Kanunla eklenen ek 1. madde hükmü doğrultusunda tasarrufu teşvik hesaplarına dair tüm hak ve yükümlülükler 31.12.2007 itibariyle Hazineye devredildiğinden davalının borçtan sorumlu olduğunu ileri sürerek tasarrufu teşvik ana para ve nema alacağının ödetilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davaya bakmakta idari yargının görevli olduğunu, davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, davalı işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesinden Hazinenin sorumlu tutulamayacağını, Hazine Müsteşarlığının sorumluluğunun Hazineye devrolunan miktarla sınırlı olabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece daha önce verilen 2009/553 esas, 2010/510 karar sayılı karar Yüksek 9. HD'nin 2010/50448 esas 2011/524 karar nolu kararıyla bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm davalı Hazine Müsteşarlığı vekilince temyiz edilmiştir.Karara dayanak olan ek bilirkişi raporunda, değerleme yapılırken her yıl için ayrı ayrı değerleme oranı belirlenerek hesaplama yapılması yerine nasıl bulunduğu anlaşılamayan “değerlendirme toplamı”nın hesaplamaya esas alındığı görülmektedir. Denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Ayrıca Haziran 2006 tarihinden sonrası için değerleme yapılamaz, bu nedenle kabule göre de hesaplama hatalı olmuştur.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 12.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Malların teslimi usulen kanıtlanmadan faturaların davacının kendi defterlerinde kayıtlı olması tek başına malın teslim edildiğinin kanıtı olarak kabul edilemez.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vek
Borçlunun adi ortaklık payının haczi mümkün olmayıp ancak semerelere ve tasfiye payına haciz konulabilir
MAHKEMESİ : İstanbul 9.İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2013/274 E-2013/479 K.Taraflar arasındaki “icra memuru işleminin kanun yolu ile iptali isteminden" dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 17.07.2012 gün ve 2012/686
Taşkın haciz - yatırılan paranın tüm borcu karşılayıp karşılamadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmeli
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi A.. Ö.. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?