Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3895 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32210 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, haftalık pazar günleri, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının Eylül 1998 tarihinde davalı kooperatifte bekçi ve bahçıvan olarak çalışmaya başladığını, 04.07.2003 tarihinde işine son verildiğini, bu sebeple Eylül 1998-04.07.2003 tarihleri arasındaki çalışmalarına ilişkin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yılbaşı tatillerinden doğan hakları kırk aylık ödenmeyen ücretinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar taraflarca süresinde temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı, hafta tatilli ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla mesai yaptığını hafta tatilli ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır.İspatı noktasında işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, söz konusu çalışmaların bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesai olup olmadığı hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Söz konusu çalışmalarının yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir.Somut olayda söz konusu alacaklar kabul edilmiş ise de dinlenen tanıklardan çalışma düzenine ilişkin yanlızca davacı tanığı Z. E. 'in beyanı mevcut olup, tanığın beyanı ise alacakların ispatına elverişli değildir. Fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ispatlanamadığından reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.3- Taraflar arasında ücret alacağı uyuşmazlık konusudur.Somut olayda; davacının çalıştığı tüm dönem için ücret alacağı hesaplanmış ise de davacının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verdiği 17.03.2003 tarihli ifadede onyedi aylık asgari ücret tutarında maaş aldığını ifade ettiği anlaşılmaktadır. Bu husus değerlendirilmeden ücret alacağın hüküm altına alınması hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.