Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3841 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 9851 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İstanbul 7. İş MahkemesiTARİHİ: 04/10/2010NUMARASI: 2009/916-2010/596Davacı vekili, müvekkilinin işyerindeki yükselme sınavında başarısız olduğu gerekçesi ile iş sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkilinin yapılan sınavlarda yeteri kadar soruya doğru cevap verdiğini, işyerinde başarılı olarak çalıştığını, davalı bankada müvekkilinin yaklaşık 5,5 yıl hizmet verdiğini, işverenliğin bu hususları nazara almaksızın müvekkilinin iş sözleşmesini feshettiğini yapılan geshin geçerli nedene dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.Davalı vekili, davacının banka teftiş kurulu yönetmeliğinin 33. maddesi hükmüne göre banka ile ile ilişiğinin kesildiğini, 18.09.2009 tarihinde yeterlilik sınavında başarısız olması nedeniyle, yazılı savunmasının talep edildiğini, davacının savunmasının yeterli görülmediğini, işyeri mevzuatı hükümlerine göre tazminatları ödenmek suretiyle iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, işyerinde müfettiş yardımcısı olarak göreve başlayan personelin belli bir süre sonra müfettişlik sınavına dahil edileceği, müfettişlik sınavını kazananların müfettiş olarak çalışmasını sürdüreceği yönetmelik hükmünde belirtildiği, yönetmelikte bu konuda yükselmenin ne şekilde olacağına ilişkin hükümlerin mevcut olduğu, Yönetmelik uyarınca işyerinde genel uygulama halini alan sınava davacınında dahil edildiği, davacının katıldığı ilk sınavda yetersiz not aldığı, yine davacının 2. kez katıldığı 24.09.2009 tarihli sınavda da yetersiz not aldığı, işverenlikçe davacının sınav sonuçları ve işyerindeki çalışması ve yönetmelik gereği uygulanması gereken diğer kriterler dikkate alınarak, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple sona erdirilmesine karar verildiği, davacı için uygulanan işlemin genel bir işyeri uygulaması olduğu, feshin en son çare olma ilkesi yönünden, davacının teftiş kurulu kadrosunda olması ve işyerinde kendi bölümünde yükselme koşullarının yönetmelik hükümleri ile belirlendiği, davacıya da bu yönetmelik hükümlerinin uygulandığı, davacıya ayrık bir uygulama yapılmadığı dikkate alındığında, işverenlikçe yapılan fesih işleminin geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.Yetersizlikten kaynaklanan nedenler; işçinin ortalama benzer işi görenlere göre daha az verimli çalışması, gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olması, işe yoğunlaşmasının giderek azalması, işe yatkın olmaması, öğrenme ve kendisini geliştirme konusunda yetersiz kalması, sık sık hastalanması, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalığa yakalanması ve uyum yeterliliğinin azalması gibi işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir.4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Dosya içeriğine göre, davacının 25.07.2003-09.10.2009 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde müfettiş yardımcılığı ve kıdemli müfettiş yardımcılığı ünvanı ile çalıştığı, iş sözleşmesinin 09.10.2009 tarihli fesih bildirimi ile, davacının 23.01.2009 tarihinde düzenlenen müfettişlik yeterlilik sınavında başarılı olamadığı, 2. sınav hakkının tanınmış olmasına karşın 24.07.2009 tarihli 2. sınavda da başarı gösteremediği, performansının görevinin sürdürülmesi için yeterli olmadığı gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesi Toplu İş Sözleşmesi ve personel yönetmeliği dikkate alınarak ihbar ve kıdem tazminatları ödenerek 09.10.2009 tarihi itibariyle feshedildiği, Banka Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 33. maddesinde, Yeterlilik sınavının 1. ya da 2. aşamalarında verilen sınav hakkına rağmen başarısız olan kurul üyelerinin, Denetim Komitesinin uygun görüşü alınmak suretiyle ilişkisinin kesileceği, 34. maddesinde, Müfettiş yardımcılarının ön yeterlik sınavına tabi tutulacakları, sınav tarihine kadar olan performans değerlendirme belgelerinde yer alan notlar ve sınavda alınan notun %50 ortalamasının asgari 70 olması gerektiği, ön yeterlik sınavında başarılı olamayanların bir kereye özgü bir ay sonra ikinci bir sınava tabi tutulacakları, ikinci sınavda da başarılı olamayanların denetim komitesinin onayı ile bankayla ilişiğin kesileceği, geçici 2. maddesinde, test ve klasik olarak yapılan yazılı bölümünde en az 70 alınması gerektiği, başarısız olanların altı ay sonra bir yazılı sınav hakkı daha verilmesi gerektiği, hususlarının belirtildiği, davacının 1. sınavda 59.67, 2. sınavda 60.67 puan aldığı anlaşılmıştır.Somut olayda, feshin son çare olması ilkesi yönünden, davalı Bankada yeterlilik sınavlarında başarısız olanlara diğer bölümlerde çalışma teklifi yapılıp yapılmadığı ile ilgili genel bir uygulama olup olmadığı,varsa davacıya bu kapsamda teklifte bulunulup bulunulmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.