Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3765 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 35303 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : 1. Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı isteminin özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini emeklilik gerekçesi feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, ücret ve yıllık ücretli izin alacaklarını istemiştir.Davalı cevabının özeti:Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi uyarınca halen yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14/2 maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Ancak, aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa, önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz.4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesine göre iş sözleşmesinin iş tarafından bağlı bulunduğu kanunla kurulan kurumu ve sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla feshedilmesi halinde kıdem tazminatı hakkı doğar.Somut olayda, davacının davalı işyerinde iki dönem halinde çalıştığı, dosya kapsamında bulunan 17.09.2008 tarihli istifa dilekçesi ve 18.09.2008 tarihli yaşlılık aylığı bağlamasına dair belgeye göre ilk döneme ilişkin çalışmasının yaşlılık aylığı almak amacıyla kıdem tazminatını hak edecek şekilde sona erdiğinin ispatlandığı anlaşılmaktadır.Davacının 17.07.2012 tarihinde sona eren ikinci dönem çalışmasının emeklilik nedeniyle feshedildiğini ileri sürmüş ise de, yukarıda belirtildiği üzere emeklilik nedeniyle sona eren çalışması birinci döneme ilişkindir. Sözleşmenin yaşlılık aylığı almak amacıyla ikinci kez feshi mümkün değildir. Başka bir anlatımla emeklilik nedeniyle iş sözleşmesinin fesih hakkı bir kez kullanılabilir. Hal böyle olunca ikinci dönem çalışmasının kıdem tazminatı gerektirecek şekilde sona erdiği kabul edilemez. Bu sebeple davacının kıdem tazminatının sadece birinci çalışma dönemine ilişkin hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.