Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3763 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32341 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA: Davacı, ücret alacağı, kötüniyet tazminatı ile manevi tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı isteminin özeti: Davacı vekili, müvekkilinin belirli süreli iş sözleşmesinin davalı işverence haklı sebep olmaksızın feshedildiğini beyanla bakiye süre ücreti, kötü niyet tazminatı ve manevi tazminat alacaklarını istemiştir.Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davacının haklı sebep olmaksızın iş sözleşmesini feshettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme kararının özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz: Karar süresi içinde taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce feshi halinde işverence ödenmesi gereken kalan süreye ait ücret konusunda toplanmaktadır. Bakiye süre ücretinin hukuki dayanağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 408. maddesi oluşturmaktadır. Bu maddeye göre, “İşveren, işgörme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olup, işçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemez. Ancak, işçinin bu engelleme sebebiyle yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar ücretinden indirilir.”Türk Borçlar Kanunu’nun 408. maddesinde indirimi öngören düzenlemeye göre işçinin bakiye süre içinde başka bir işte çalışması sebebiyle elde ettiği gelirleri belirli süreli sözleşmenin kalan süresinde elde edeceği tutardan daha fazla ise, bakiye süre ücretine hak kazanamayacaktır.Türk Borçlar Kanunu’nun 408. maddesine göre, işçinin, sözleşme kapsamındaki işi yapmaması sebebiyle tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten elde ettiği gelirleri veya kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyler kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmelidir. Somut olayda, davacı işçi, dosyada mevcut taraflar arasında yapılmış olan 01.09.2012- 31.08.2013 tarihleri arası bir yıllık belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmakta iken, iş sözleşmesi davalı işveren tarafından 17.06.2013 tarihinde feshedilmiştir. Bu tarihlere göre davacının talebi ile bağlı kalınarak bakiye süresi iki ay onüç gündür. Tarafların da kabulünde olan, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı işçi, fesihten onyedi gün sonra 04 Temmuz 2013 tarihinden itibaren başka bir işyerinde iş bularak çalışmaya başlamıştır. Böylelikle davacı bakiye sürenin onyedi günü çalışılmadan geçirmiş, bir ay yirmialtı gününü ise yeni işinde çalışarak geçirmiştir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davacının çalışmamakla elde ettiği 1/3 tasarruf miktarının davacının hiç çalışmadan geçirdiği onyedi gün için tenzili doğrudur. Ancak, davacının yeni işte çalışarak elde ettiği bir ay yirmialtı günlük kazancının bakiye süre ücret alacağından indirilmesi gerekirken, davacının yeni işe girdiği tarihten sonra bakiye süre ücretine hak kazanamayacağı kabulüne göre hesaplama yapılması hatalıdır. Zira işçinin iki ay onüç günlük bakiye süre ücreti hesaplanarak onyedi günlük çalışmadan geçirilen süreden belirlenen tasarruf miktarı tenzil edilmeli ve başka bir işte çalıştığı bir ay yirmialtı gün sebebiyle elde ettiği gelirleri hesaplanan bakiye süre ücretinden indirilmelidir.Bu esaslar dairesinde davacının bakiye süre ücret alacağı belirlenmelidir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.