Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3732 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 18367 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Bismil Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/11/2011NUMARASI : 2011/400-2011/604Davacı; davalı Belediyede çalıştığını, 3417 sayılı Kanun'a göre maaşından kesinti yapıldığını, 4853 sayılı Kanun ile çalışanların tasarrufu teşvik hesaplarının tasfiyesi ve bu hesaptan yapılacak ödemelere ilişkin düzenleme yapıldığım, kendi payından kesilen ana paranın nemaları ile devlet katkısının ve nemasının kendisine ödenmediğini ileri sürerek, 3417 sayılı Kanun uyarınca kesilen ve tarafına ödenmeyen kendi payından kesilen ana paranın nemaları ile devlet katkılarının nemaları ve yasal faizlerinin tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, tasarruf teşvik kesintisi ve katkı payı ödemelerinin 18.03.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3417 sayılı Kanun ile öngörüldüğü, anılan Kanun'un 6. maddesine göre kesintilerin ilgili adma açılacak banka hesabına yatırılmaması durumunda, Sosyal Sigortalar Kurumunun tahsil görevinin olduğu, 3417 sayılı Kanun'un 24.04.2003 tarih ve 4853 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı ve sözü edilen Kanun'un 7. maddesinde, "3417 sayılı Kanun'un mülga 2. maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu Kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine açılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır" şeklinde kurala yer verildiği, 4853 sayılı Kanun'un 8. maddesinde ise, tasarruf teşvik kesintileri ile katkı paylarını süresinde işverence yatırılmaması halinde, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından primlerin tahsiline ilişkin hükümler çerçevesinde tahsil edileceğinin açıklandığı, tasarruf teşvik kesintisi, işveren katkı payı ve bunların neması işçiye ait bir hak olsa da, yasa gereği işverenden tahsil yükümü Sosyal Sigortalar Kurumuna ait olmakla, anılan kurum tarafından tasarruf teşvik kesintisinin kanunlar uyarınca tahsil edilmiş olması halinde, işverenin yükümlülüğünün devam ettiğinden söz edilemeyeceği, aksi halde davalı belediyenin aynı borç sebebiyle mükerrer şekilde sorumluluğuna gidilmiş olacağı, tasarruf teşvik kesintisi ile katkı payını tahsil eden Sosyal Sigortalar Kurumunun, 4853 sayılı Kanun'un 7. maddesi gereği ilgilinin T.C. Ziraat Bankası nezdindeki hesaplarına yatırması gerektiği, 4853 sayılı Kanun'a 26.12.2006 tarihinde 5568 sayılı Kanun ile eklenen ek madde 1 hükmü doğrultusunda, tasarruf teşvik hesaplarına dair tüm varlık ve yükümlülüklerin 31.12.2007 tarihi itibarıyla Hazineye devredildiği, söz konusu alacağın bu tarih itibari ile hazinenin sorumluluğunda olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının 3417 ve 4853 sayılı Kanunlar gereğince ilgili banka hesabına yatırılmaması nedeniyle tasarrufu teşvik ve nema alacağının davalı Hazine Müsteşarlığından tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.Resmi Gazete'nin 14/10/2011 gün ve 28084 mükerrer sayısında yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesinin 20/12/2010 tarih ve 156-328 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tasarrufu teşvik kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olması gözetildiğinde, tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle anılan idarelere karşı açılan davaların görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevlidir. Görev hususu dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Bu sebeple, yargı yolu nedeni ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 09.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.