Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3621 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4030 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, kıdem tazminatının tahsili için açtığı davada ıslah edilen miktar için talep olmadığından faizsiz karar verildiğini bu sebeple 7.019,34 TL kıdem tazminatı için fesih tarihi olan 23.07.2007 tarihinden bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiz oranına göre işletilecek faizin ödenmesine karar verilmasini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacı fazla haklarını saklı tutmadığını ve ıslah edilen tutar için de faiz talep etmediğinden karar kesinleştiğini, artık faiz isteyemeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulü ile 7.019,34 TL kıdem tazminatı alacağına 23.07.2007 tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek en yüksek banka mevduat faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:Eda davası ile davalı bir şeyi verme, bir şeyi yapma veya yapmama yaptırımı ile karşılaşır. Muaccel alacaklarda eda davası açıldığında hukuki yararın olduğu kabul edilir. Ancak şüpheli bir durumun olması veya bu yönde davalı tarafın itirazı olduğu durumlarda hukuki yarar olup olmadığı incelenebilir. Somut olayda davacı açtığı bu dava ile daha önce görülen başka davada açıkça ıslah ile faiz talep etmediği kıdem tazminatı alacağının bu tutarına (ıslah edilen) fesih tarihinden işleyecek faizinin kendisine ödenmesini istemiştir. Diğer bir anlatımla davalının bir ödeme yapma zorunda bırakılmak istendiği açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda açılan davanın eda davası olduğu ve hukuki yararının bulunduğu tartışma götürmemektedir. Ancak davacı, hak iddiasında bulunduğu tutarın bir kısmı veya tümünü talep ettiğine dair dava dilekçesinde harcı yatırılmış bir tutarı göstermemiştir. Bu durumda usule uygun açılan bir davadan bahsedilemeyceğinden davanın usulen reddi yerine, kabulüne karar verilemesi hatalı olup bozma nedenidir.Sonuç :Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.