MAHKEMESİ: Antalya 4. İş MahkemesiTARİHİ: 02/09/2010NUMARASI: 2009/248-2010/361Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini, davacının şubede gerçekleşen suistimal olaylarında sorumluluğunun bulunmadığını, ceza davasında da sanık olmadığını, sermaye şirketi olan bankanın riskini çalışanlara fatura etmemesi gerektiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, feshin haklı sebebe dayandığını, şubede çok yüksek işveren zararına sebep olan usulsüz işlemler gerçekleştiğini, bunda davacı işçinin de görevini gereği gibi yerine getirmemesinin payı bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, idari soruşturma raporunda ve ...isimli çalışanın ifadesinde, tüm usulsüz iş ve işlemlere ait evrakların ... tarafından hazırlandığının tespit edildiği, davacının söz konusu usulsüz iş ve işlemlerdeki kusurunun hafif olduğu, görev tanımında bulunan kontrol mekanizmasının gereği gibi çalıştırsa dahi usulsüzlüklerin fark edilmeyecek derecede bulunduğu, buna göre banka disiplin yönetmeliği gereği davacının rolünün işten çıkarma cezası uygulanacak herhangi bir fiil ile örtüşmediği, bu nedenle çıkarma cezası verilemeyeceği, gerçekleşen usulsüzlükten dolayı davacıyı orantısız bir ceza ile cezalandırılmanın doğru olmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine göre, iş sözleşmesi, davacının görev yaptığı şubede yapılan inceleme sonucu, birebir bankacılık müşteri ilişkileri yöneticisi ...çok sayıda mevduat müşterisinin hesaplarından yüksek tutarda mevduatı zimmetine geçirdiğinin tespit edilmesi üzerine, görevini gereği gibi yapmayarak bir kısım müşterilerin hesaplarından gerçekleştirilen yüksek adet ve tutardaki usulsüz işlemleri fark etmemesi nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-e maddesi gereği feshedilmiştir. Aynı şubeden, davacı dışında başka çalışanların da benzer nedenle işten çıkarıldığı anlaşılmaktadır.Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu, uyuşmazlık konusunu aydınlatmaya yeterli değildir. Mahkemece öncelikle davacı hakkındaki idari soruşturma raporunun dayanağı evraklar getirtilmeli, davacının görev tanımı, şube işleyiş kurallarına ilişkin düzenlemeler, toplu iş sözleşmesi, disiplin yönetmeliği, organizasyon şemaları dosya içerisine alınarak, bankacılık konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak inceleme yaptırılmalıdır. Bilirkişi kurulu tarafından, şubede gerçekleşen usulsüz işlemlerin nelerolduğu tek tek belirlenmeli, davacının görevi ve sorumlulukları net olarak tespit edilmeli, davacının söz konusu usulsüz işlemlerin hangileriyle ne derecede bağlantısı olduğu ayrı ayrı ifade edilmeli, ardından sorumluluk derecesi belirlenmelidir. Genel ifadelerle belirleme yapılmasının karar vermeye yeterli olamayacağı açıktır. Mahkemece bu şekilde denetime elverişli düzenlenen rapor, diğer delillerle birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.