MAHKEMESİ : Ağrı 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/05/2013NUMARASI : 2012/648-2013/219Hüküm süresi içinde davacı ve davalı M.. B.. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı Belediyede kaloriferci olarak çalıştığı dönemlerde 24 saat çalışma ve 48 saat dinlenme esasına göre çalıştığını, bu dönemde yaptığı fazla çalışmaların ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma alacağını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı Bakanlık, davanın reddini istemiştir.Davalı Belediye, davacının tüm işçilik alacaklarının toplu iş sözleşmesi gereği hesaplanarak davacıya ödendiğini, davacının Belediyeden alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Ağrı Belediyesi yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, M.. B.. yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı ve davalı Bakanlık temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının ve davalı Bakanlığın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı temyizi yönünden; işyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumludur.Somut olayda; davalı Ağrı Belediyesinde çalışmakta olan ve norm fazlası olduğu tespit edilen davacı işçinin 6111 sayılı Kanun Kapsamında davalı M.. B..nda görevlendirildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı Bakanlığa ait okul işyerindeki çalışmasına ilişkin delil sunulmamış olsa da, davacı bir süre okulda çalıştığını ve ardından emekli olduğunu belirtmiştir. Davacının nakil üzerine davalı Bakanlıktaki çalışmasına ilişkin kayıtlar celp edilmeli ve Ağrı Belediyesinin devreden işveren konumunda olduğu göz önünde bulundurularak, devir tarihine kadar doğmuş olan fazla mesai alacağından 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu oldukları ve devreden işveren açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu da dikkate alınarak dava konusu fazla mesai alacağından davalı Belediye de sorumlu tutulmalıdır. Davalı Belediye yönünden davanın husumet yokluğu sebebi ile reddi hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.3-Davalı Bakanlık temyizi yönünden; davalı Bakanlığın dava konusu alacaktan sorumlu olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.İki nolu bozma ilamında da belirtildiği üzere davacının davalı Bakanlıktaki çalışmasına ilişkin herhangi bir kaydın dosyada yer almadığı anlaşılmakla; davacının Bakanlıktaki çalışmasına ilişkin kayıtlar celp edildikten sonra; davacının Bakanlıkta çalışması bulunduğunun anlaşılması halinde davalı Bakanlık, şimdiki gibi devralan işveren sıfatı ile tüm alacak miktarından sorumlu tutulmalı, davacının nakil üzerine Bakanlıkta hiç çalışması bulunmadığının tespiti halinde ise, davalı Bakanlığın işveren sıfatı bulunmadığı ve alacaklardan sorumlu tutulamayacağı dikkate alınarak Bakanlık yönünden husumet yokluğundan ret kararı verilmeli ve bu durumda işyeri devrinden söz edilemeyeceğinden dava konusu alacaktan iki yıllık süre ile sınırlı olmaksızın davalı Ağrı Belediyesi tek başına sorumlu tutulmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.4-Davalı temyizi yönünden; davacı işçinin istek konusu süre içinde fazla çalışma ücreti isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.Somut olayda; davacı işçinin fazla çalışma alacağının 24 saat çalışma ve 48 saat dinlenme esasına göre çalıştığı kabul edilerek hesaplanıp hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak , dosya içerisinde davacının çalışmasına ilişkin işyeri kaydı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; davacı kaloriferci olarak çalıştığı dönem için talepte bulunduğuna göre, davalı Belediyeden davacının hangi tarihler arasında, ne kadar süre ile ve hangi çalışma şekline göre kaloriferci olarak çalıştığının sorulması, davacının kaloriferci olarak çalıştığı sürenin tespitinden sonra, bu döneme ilişkin tüm nöbet defterlerinin ve varsa puantaj kayıtlarının celp edilmesi, kayıt olan dönem varsa bu dönem için şimdiki gibi takdiri indirim yapılmaması, ancak kayıt olmayan dönemden dosya içeriğine uygun bir takdiri indirim yapılmasından ibarettir. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.