Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 34553 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23439 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Manisa 1. İş MahkemesiTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2012/12-2014/448DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı M.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili işçinin davalı asıl işveren Belediye işyerinde, alt işveren şirket işçisi olarak çalıştığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı M.. B.. vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı M.. B..nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerinin anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de, anılan çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdırSomut olayda, davacının, davalı asıl işveren belediyenin zabıta müdürlüğü biriminde, alt işveren şirket bünyesinde şoför olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının kural olarak haftanın altı günü saat 08:30-17:00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmesi düşüldüğünde haftada kırkbeş saat çalıştığı ancak her yıl Mart ile Ağustos ayları arasında seyyar satıcıları kontrol için 19:30-22:30 arasında haftada iki gün olmak üzere altı saat fazla mesai yaptığı, Eylül-Şubat ayları arasında ise haftada bir gün üç saat fazla mesai yapıldığı kabul edilerek fazla çalışma ücretinin hesaplandığı bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Ancak, davacının amir şöförü ve normal şöför olduğuna ilişkin tanık beyanları ve her iki görevin çalışma düzenlerinin farklı olduğu belirtilmiş ise de davacının bu görevlerde çalışma süreleri ve dönemleri, vardiyalı çalıştığı dönemde bahsi geçen gece görevinin normal çalışma saatleri içersinde gerçekleşip gerçekleşmediği, amir söförü olduğu dönemde iddia ettiği seyyar satıcı engelleme görevine katılıp katılmadığı, nöbet tutup tutmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Mevcut bu durum karşısında, mahkemece, davacı asilden ve tanıklardan yukarıda belirtilen hususlar sorularak dosya kapsamına sunulmuş listeler, davalı tarafından sunulan çalışma düzenine ilişkin yazı ve diğer işyeri kayıtları ve sair tüm deliller bir arada değerlendirilerek, davacının çalışma düzeni aydınlatılmalı ve neticeye göre fazla çalışma ücreti alacağı bakımından sonuca gidilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.