Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 34364 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22714 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin 10.09.2009 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, aralıksız olarak asli işlerde çalışmakta iken 18.05.2011 tarihinde iş sözleşmesinin tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı şirket vekili, davacının davalının sahibi olduğu diğer şirket olan...'nde 11.09.2009-02.08.2010 tarihleri arasında çalıştığını, davalı işyerinde de 23.08.2010-17.05.2011 tarihleri arasında çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin 30.05.2011 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğini, davacının müvekkili şirkete ibraname verdiğini ve davacıya tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ibranamenin geçerliliği noktasında toplanmaktadır.6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun yürürlükte olmadığı bir dönemde düzenlenen ibranamenin geçerliliği sorunu, Yargıtay'ın ibraname konusunda yerleşmiş uygulamaları çerçevesinde değerlendirilmelidir.Miktar içeren ibra sözleşmelerinde, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir.Miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde ise, geçerlilik sorunu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi yapılmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır. Fesihten sonra düzenlenen ve alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı ibranamede, irade fesadı haller ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece ibra iradesi geçerli sayılmalıdır. İbranamede yer almayan işçilik alacakları bakımından, borcun sona erdiği söylenemez. İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir. Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. Aynı ibranamede çelişki bulunmayan ve miktar içermeyen kalemler bakımından ise borç ibra yoluyla sona ermiş sayılabilir.Dosya kapsamındaki davacı işçinin imzasını taşıyan ibranamede, davacı; fazla çalışma ve diğer mesai türü alacaklarını ücret tediyelerinde; 2011 yılı Nisan ve Mayıs ayları ve 2011 yılı asgari geçim indirimi ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin belirtilen miktarları dahilinde olmak üzere toplam 2.918,67 TL olarak aldığını beyan etmiş, ayrıca 11.09.2009-17.05.2011 tarih aralığı dahilindeki ücret, genel ve hafta tatili ücretleri ile fazla çalışma alacaklarını aldığını da belirtmiştir.Yukarıda açıklanan ibranamenin bölünebilirliğine ilişkin Dairemiz ilke kararı, ibranamede belirtilen tarih aralığı ve somut olayın özelliklerine göre, rakam içermeyen fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden ibranamede somutlaşan davacının alacaklarını aldığı yönündeki anlatımına değer verilerek bu isteklerin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.