Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 34263 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7178 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş MahkemesiTARİHİ : 29/05/2013NUMARASI : 2011/461-2013/370DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, 20.04.2004-01.09.2010 tarihleri arasında tır şoförü olarak davalı işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı; dikkatsız araç kullanması sonucu kaza yaparak 10.000,00 TL hasara sebebiyet verdiğini, otuz günlük ücretini aşan zarar sebebi ile iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-ı maddesi gereğince feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Davacının iş sözleşmesinin feshine dayanak kılınan 4857 sayılı Kanun'un 25/II-ı maddesinde işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya veya maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratmasının işverene iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı veren hallerden olduğu belirtilmiştir. İşçinin iş görme edimini yerine getirirken özen borcuna aykırı davrandığı kasıt veya ihmal ve dikkatsizlik ile işverene zarar verdiği hallerde zarara uğradığını ispat yükü işverene zararın oluşmasında kusuru bulunmadığını ispat yükü ise işçiye aittir.Somut olayda; yurtiçi tır şoförü olarak olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, başka bir tıra çarpması sonucu 10.000,00 TL hasara sebebiyet vermesi, zararın otuz günlük ücretini aşması gerekçe gösterilerek tazminatsız ve bildirimsiz feshedilmiştir. Davacı tır parkındaki araçların düzensiz park etmesi sebebi ile iki aracın arasından geçerken sol tarafı kurtarmak isterken sağ tarafın görüş mesafesinden çıkması üzerine diğer araca çarpması sonucu kazanın maydana geldiğini belirtmiştir. Dosya içeriğine fesih sebebi yapılan kaza ile ilgili olarak davacının kusuru bulunup bulunmadığı, varsa kusur oranı ve oluşan zarar miktarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir. Bu sebeple, bilirkişi kurulundan rapor alınmalı, davacının kusurlu olup olmadığı tespit edilmeli, ayrıca oluşan zarar ile varsa kusura isabet eden zarar miktarı belirlenerek, tespit edilecek zarar miktarı davacının otuz günlük ücreti ile karşılaştırılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı Kanun'un 32/8. maddesinde işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları da geniş anlamda ücret alacağı niteliğinde olup, beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir.Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 317/2. ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama üzerine dava konusu alacaklar davacı tarafından 09.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile arttırılmıştır. Davalı tarafından ıslah dilekçesine karşı yöntemine uygun biçimde ve süresinde zamanaşımı defi ileri sürülmüştür. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı defi değerlendirilerek, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak sureti ile dava konusu fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacağı; ıslah tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için hesaplanmalı ve dava dilekçesi ile talep edilip zamanaşımına uğramayan miktar da eklenerek sonuca gidilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.