Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 338 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26030 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 2008 Kasım ayından itibaren 11.02.2013 tarihine kadar aralıksız çalıştığını iş sözleşmesinin işverence sebepsiz olarak fesih edildiğini, işyerine alınmadığını, davacının iş olmadığı gerekçesi ile zaman zaman işe gelmemesinin istenildiğini, çalışmadığı bu sürelerin daha sonra yapılan fazla çalışmalardan mahsup edildiğini, bu sebeple davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple fesih edildiğini, ödenmemiş fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığını, fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, zorunlu sebeplerle işin durmasından dolayı 4857 sayılı İş Kanunu'nun 63. ve 64. maddeleri gereğince denkleştirme ve telafi çalışması uygulandığını, ücret bordrolarında fazla çalışma tahakkuk ettirildiği için daha fazla çalıştığı iddiasının eşdeğer delillerle kanıtlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut olayda, davacı dava dilekçesinde, fazla mesai saat ücretleri ile günlük çalışma saat ücretleri arasında ½ ücret farkı olmasına rağmen bu nazara alınmadan fazla mesai ile günlük çalışma ücreti eş tutularak fazla mesai ücretinin verilmediğini iddia etmiştir. Dolayısıyla davacı dava dilekçesinde fazla mesaiye ilişkin ücretlerinden bir kısmını aldığını, ancak fazla mesaileri zamlı olarak alamadığını, normal günlük ücret üzerinden ödemenin yapıldığını ifade ederek kendisini sınırlamıştır. Davacının iddiası, zaman zaman iş olmadığı gerekçesiyle işe gitmediği, bu sürelerin borçlandırıldığı, borçlandırılan süreler için davacıya fazla mesai yaptırıldığı, bu fazla mesailerin zamlı ödemesi gerekirken günlük mesai ücreti üzerinden ödendiğidir. Dinlenilen tanıklar davacının iddiasını doğrulamış, bazı günlerde işe gelinmediğini, bunların yerine telafi çalışmasının yaptırıldığı ortaya konmuştur. Buna göre, fazla çalışmayla ilgili davacının dava dilekçesinde ifade ettiği hususun davacıyı bağlayacağı dolayısıyla taleple bağlı kalınarak çözüme gidilmesi gerekeceği açıktır. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece, davacının kanunun öngördüğü telafi çalışma sürelerinin aşılıp aşılmadığı ve bunların fazla mesai niteliğine haiz olup olmadığının tespitinin yapılarak, ayrıca dairemiz temyiz incelemesinden geçen ... İş Mahkemesinin 2013/123-128 esas sayılı ve devamı seri nitelikteki emsal dosyalardaki kabullerde göz önüne alınarak, fazla mesailerin hesap edilmesi gerekir.Fazla çalışma ücreti alacaklarının yazılı şekilde hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.