Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 33707 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22624 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. İş MahkemesiTARİHİ : 23/05/2013NUMARASI : 2011/752-2013/174Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, çalıştığı dönemlere ilişkin hak ve tazminatlarının davalı işveren tarafından ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda, davacı aylık net ücretinin 2.500,00 TL net olduğunu iddia etmiş, davalı işveren ise davacının 1.128,00 TL net ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece şahit beyanları doğrultusunda davacının iddiasına itibar edilerek ve bu ücrete göre yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuşsa da yeterli araştırma yapılmaksızın ücretin tespit edildiği anlaşılmıştır. İşçinin meslek unvanı, meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak bir sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, kanuni sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir. Somut olayda, davacı davalı işyerinde finans müdürü olarak çalıştığını, işyeri sahiplerinden sonra idari açıdan tek yetkili olduğunu belirtmiş, davacı şahidi de davacının muhasebe, personel, finansman, fatura ödemeleri gibi alanlarda yetkili yönetici olarak çalıştığına dair beyanda bulunmuştur. Dosya kapsamından davacının görev yaptığı durum itibari ile üst düzey yönetici durumunda olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece davacının üst düzey yönetici olup olmadığı, çalışma saatlerini ayarlayabilecek konumda ve çalışma zamanlarının belirlenmesi bakımından karar verme yetkilisi olup olmadığı hususu araştırılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. Üst düzey yönetici olmadığının tespit edilmesi halinde sabit ücreti üzerinden fazla çalışma alacağı hesaplanmalı üst düzey yönetici olduğunun tespit edilmesi durumunda ise şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.