Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 33567 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 31641 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/06/2013NUMARASI : 2013/10-2013/301Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı Cevabının Özeti:Davacı, davacının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi hükümleri doğrultusunda iş sözleşmesine son verildiğini, ancak davalının bu hakkını kötüye kullanmak suretiyle daha sonra başka bir yerde işe başladığını öğrendiklerini, dolayısıyla davalıya ödenen kıdem tazminatının iadesini talep etmiştir.Davacı İsteminin Özeti:Davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin mülga 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belirtilen şartları taşımasından dolayı ve iyi niyetli şekilde iş sözleşmesinin sonlandırarak kıdem tazminatına hak kazandığını beyanla davanın reddini talep ve savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece; davalının mülga 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi gereği işverene başvurduğu ve işverence kıdem tazminatının ödendiği, ödeme miktarı ve ödeme hususunda taraflar arasında çekişme bulunmadığı, ancak davalının iş sözleşmesini feshettikten oniki gün sonra başka bir iş yerinde çalışmaya başladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:İş sözleşmesinin işçi tarafından yaşlılık aylığı tahsisi amacıyla feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem hakkının doğup doğmadığı, İşçinin, iş sözleşmesini emeklilik sebebine dayalı olarak feshetmesine rağmen, başka bir işte çalışmaya başlamasının kanuni hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı uyuşmazlığın çözümü açısından tartışılması gereken noktayı oluşturmaktadır .Mülga 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır.Mülga 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrası (5) numaralı bent hükmüne göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer şartları yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş şartı sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle iş yerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin iş yerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer şartları tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir. Somut olayda; davalı işçinin 13.7.2012 tarihinde emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini sona erdirdiği dosya kapsamı ile sabittir. Sosyal Güvenlik Kurumunun yazısı ile de davacının bu tarihte emekliliğe hak kazandığı anlaşılmaktadır.Mahkemece kıdem tazminatı talep ettikten ve fesihten oniki gün sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması, aradaki sürenin kısalığı nazara alındığında kanuni düzenleme gereği davalının kendisine tanınan hakkını kötüye kullandığı, hakkın kötüye kullanıldığı durumlarda o hak ile elde edilen sonuca üstünlük tanınamayacağı, dolayısıyla davacı işverenin davalı işciye ödemiş olduğu kıdem tazminatının iadesine yönelik hüküm kurmuştur.İşçinin emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshetmesinden kısa bir süre sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi, işçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka iş yerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür. Sosyal Güvenlik Hukuku alanında, yaş şartını da gerçekleştirmek sureti ile emekli olan işçilere sigorta destek primi ödeyerek çalışma imkanı tanındığı da dikkate alındığında, mülga 1475 sayılı Kanun'un 14/1-5 maddesindeki düzenleme açısından, kanun koyucunun amacının işçinin çalışma yaşamını fiili olarak sonlandırması olduğundan bahsedilemez. Çalışmakta olduğu iş yerinde yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ilişkin yükümlülüklerin tamamlayan davalının, kendisi için çalışma şartlarının daha olumlu olduğunu düşündüğü bir iş yerinde çalışma amacı ile bu hakkını kullanması halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı davrandığı kabul edilemez. Kanun ile tanınmış emeklilik sebebi ile fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. Davalının hangi amaçla bu hakkı kullandığı, kıdem tazminatına hak kazanması açısından önem arz etmemektedir. Dolayısıyla davanın reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma sebebidirSonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.