Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 33371 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23556 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. İş MahkemesiTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2010/276-2013/96Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı belediyede şoför olarak değişen alt işverenler nezdinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalılar vekilleri ayrı ayrı, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiği ve diğer taleplerine ilişkin alacaklarının da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacının iş sözleşmesinin ne şekilde sona erdiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Bilindiği üzere iş sözleşmesini haklı bir sebep yokken istifa suretiyle sona erdiren işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz.Somut olayda dosya içeriğinde istifa dilekçesi vardır. Bu dilekçenin davacıya gösterilip diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre bu dilekçeye itibar edilip edilmeyeceği değerlendirildikten sonra davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri hakkında karar verilmesi gerekirken bunun yapılmaması hatalıdır.3-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve yapmışsa bunun hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda davacının haftanın yedi günü saat 08:00-21:00 arası çalıştığının kabulü dosya kapsamına uygun düşmektedir. Bununla birlikte hafta tatilinde yapılan çalışmada sadece yedibuçuk saatin üzerindeki çalışmanın fazla çalışma ücreti hesabında dikkate alınması gerekmektedir. Bu esaslara aykırı olacak şekilde fazla çalışma ücreti talebinin hüküm altına alınması yerinde olmamıştır.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.