MAHKEMESİ : Bursa 1. İş MahkemesiTARİHİ : 10/04/2013NUMARASI : 2012/173-2013/186Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce işveren tarafından feshedildiğini, fazla çalışma yaptığı halde ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, ücret, bakiye ücret ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu tartışmalıdır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Somut uyuşmazlıkta, davacının işyerinde fazla mesai yaptığı iddiası dosya kapsamı ile sabit ise de işyerinde serbest çalışma imkanı bulunduğu anlaşılmakla otuz üç saat üzerinden hesap yapılması isabetli görülmemiştir. Davacının haftada on sekiz saat fazla mesai yaptığının kabulü dosya kapsamına daha uygun düşecektir. Mahkemece, on sekiz saat üzerinden yapılacak hesaplama ile takdiri indirim hususunda davalının kazanılmış hakkı da gözetilerek fazla mesai alacağı hüküm altına alınmalıdır.3- Taraflar arasında iş sözleşmesinin niteliği tartışmalıdır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 11. maddesi 1. fıkrası: “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.” hükmünü amirdir.Bakiye süre ücreti alacağı, sadece, belirli süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshi durumunda talep edilebilir.Davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacı, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu ileri sürerek bakiye süre ücreti talep etmiştir. Somut olayda, mahkemece taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu kabulü ile bakiye süre ücreti alacağı hüküm altına alınmış ise de iş sözleşmesinin belirli süreli yapılması için 4857 sayılı İş Kanununun 11. maddesinde aranan objektif şartlar bulunmadığından belirsiz süreli olduğunun kabulü ile bakiye süre ücreti alacağının reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle talebin kabulü isabetli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.