Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 33136 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27178 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gaziantep 3. İş MahkemesiTARİHİ : 13/05/2013NUMARASI : 2012/54-2013/340Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı davalıya ait iş yerinde 18/09/2007-17/01/2012 tarihleri arasında çalıştığını iş sözleşmesinin işverence haksız fesih edildiğini, işyerinde fazla çalışma yapmasına, hafta tatilleri ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini, hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırılmadığım ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini, müvekkiline ait iş yerinde hafta tatilleri ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışılmadığını, davacının hak kazandığı fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasını tanık beyanları ile ispatladığı gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda, davalı işveren tarafından ibraz edilen ücret bordrolarının bir bölümünde fazla çalışma ücret alacağı tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Dosya kapsamı ile davacıya ücret ödemelerinin banka kanalı ile yapıldığı anlaşılmaktadır.Bu durumda ilgili banka kayıtları celp edilerek ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretlerinin davacıya ödenip ödenmediği denetlenmeli ve ödemelerin yapılmış olması halinde fazla çalışma tahakkuku bulunun ilgili dönemlerin hesaplama dışında tutulmalıdır : Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir.3-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık noktasını oluşturmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanun'un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.Davacı şahitleri iş yerinde hafta içi beş gün çalışıldığını, Cumartesi ve Pazar günleri çalışma yapılmadığını beyan etmişlerdir. Her ne kadar tanıklar, her ayın ilk günü sayım yapılması sebebi ile ayın ilk günün hafta sonu bir günü denk gelmesi halinde Cumartesi veya Pazar günleri çalışıldığını beyan etmişlerse de, bu beyanlar içeriğinden kesintisiz yedi gün çalışma koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmaktadır Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, hafta tatili ücret alacağı istemi yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.