MAHKEMESİ : Bursa 5. İş MahkemesiTARİHİ : 11/04/2013NUMARASI : 2011/183-2013/175Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, işveren tarafından iş yerinde çalışan işçilere gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş ibraname imzalatılmak istendiğini, bunu kabul etmemesi üzerine de iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, iş yerinde yılda üç maaş tutarında ikramiye ödenmesi yönünde iş yeri uygulaması bulunduğunu ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, işçinin iş yerini kendi iradesi ile terk ettiğini, hak kazandığı tüm işçilik alacaklarının ödendiğini ve iş yerinde ikramiye uygulaması bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiği, davacının yılda üç maaş tutarında ikramiye ödenmesi yönünde iş yeri uygulaması bulunduğu iddiasını şahit beyanları ile ispatladığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda; davalı işveren tarafından dosya içerisine ibraz edilen ücret bordrolarının bir kısmında fazla çalışma ücret alacaklarının tahakkuk ettirildiği ve bordroların davacı tarafından itirazi kayıtsız imzaladığı görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işçiye ödenen bu miktarlar davacının hak kazandığı toplam fazla çalışma ücret alacağından mahsup edilerek sonuca gidilmiş ise de, bu hesaplama biçimi hatalıdır. Ücret bordrolarında tahakkuk bulunan dönemler hesaplama dışı bırakılmalı, sadece fazla çalışma ücret alacağı tahakkuk ettirilmeyen dönemler yönünden hesaplama yapılmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı olarak hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir 3- Ayrıca; davacının yılda üç maaş tutarında ikramiye ödenmesi yönünde iş yeri uygulaması bulunduğunu ispatlayamadığı kabul edilerek belirlenen giydirilmiş brüt ücret miktarı üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda karar verilmesine rağmen, kararın gerekçe bölümünde ikramiye ödenmesi şeklinde iş yeri uygulamasının varlığının kabul edildiğinin belirtilmesi de isabetsizdir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.