Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 33095 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32133 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 19. İş MahkemesiTARİHİ : 14/10/2014NUMARASI : 2014/96-2014/971Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 2011 yılı Ocak ayından itibaren ücretlerinin eksik ödendiğini belirterek fark ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu alacağın belirlenebilir nitelikte olduğu, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğu sebebi ile reddine karar verilmiştir. Karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 109. maddesinde kısmi dava tanımlanmıştır. Maddenin birinci fıkrasında, “Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı dava yoluyla ileri sürülebilir” hükmüne yer verilmiştir. Belirsiz alacak davası ise anılan kanunun 107. maddesinde düzenlenmiştir. Zararın baştan belirlenemediği, ancak bir incelemeden sonra tam olarak tespiti mümkün olan tazminat istemlerinde belirsiz alacak davası sözkonusu olabilmektedir. Dosya içeriğine göre, davacı vekili, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 3.000,00 TL fark ücret alacağının davalıdan tahsili istemi ile dava açmıştır. Duruşmada davamız belirsiz davadır ifadesini kullanmış ve mahkemece belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dava dilekçesinin kapsamına göre, davacının kısmî dava açtığı, bu noktada talep sonucunun açık olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar duruşmada davamız belirsiz davadır ifadesini kullanılmışsa da, kısmi açılan dava, usulüne uygun şekilde harç yatırılarak ıslah edilmek sureti ile belirsiz alacak davasına dönüştürülmemiştir. Bu durumda kısmi istekle dava açılmasına kanuni engel bulunmadığı da, gözetilerek işin esasına girilip oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukaıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.11.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.