MAHKEMESİ : Ankara 9. İş MahkemesiTARİHİ : 23/09/2014NUMARASI : 2011/1138-2014/475Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı şirketten tahsilini talep etmiştir. Birleşen dosyada ise anılan alacakların şirket yetkilisi ve asıl işvereni olduğunu beyan ettiği Hüsnü A..'dan tahsilini istemiştir.Davalı taraf davanın reddeni savunmuştur. Mahkemece, davacı davasından feragat ettiğinden feragat sebebi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ve birleşen dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu döneminde açılmıştır. Anılan kanunun 313. maddesinde mahkeme içi sulh düzenlenmiş ve görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacı ile mahkeme huzurunda yapmış oldukları sözleşme olarak tanımlanmıştır. Madde gerekçesinde, taraflardan birinin, mahkeme dışı sulh sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmeye uygun mahkemece bir karar verilmesi gerektiği yolundaki iddia ve talebinin diğer tarafın kabulüne ba??lı olduğu belirtilmiştir. Anılan kanunun 314. ve 315. maddelerinde, sulh hüküm kesinleşinceye kadar herzaman yapılabilir, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur, düzenlemesi yer almaktadır. Feragat, ise 6100 sayılı Kanun'un 307. ve devamı maddeleri uyarınca davayı sonuçlandıran usulü bir işlemdir ve 311. maddesinin ilk cümlesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtilmiştir. Dosya içeriğine göre uyuşmazlık davanın feragat sebebi ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır. Somut olayda davacı vekili, 21.07.2014 tarihli dilekçesi ile, asıl dava ve birleşen davada, davalı ile anlaştıklarını ve alacağı tahsil ettiklerini belirterek davadan vazgeçtiklerini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan kimlik tespitinde davacı asilin davadan feragat ettiği vurgulanmış ve davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmiştir. Ancak dosyaya sunulan karşılıklı protokol ve ibra başlıklı belgede 15.000,00 TL alacak ve 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafından davacıya ödenmesi durumunda davacı tarafın davadan vazgeçeceği belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, anılan belgeye karşı taraflardan sorulmalı ve oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulmalıdır. Kabule göre de birleşen dava ve anılan davanın yargılama gideri ve bakiye gider avansı hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.11.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.