Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32965 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30711 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. İş MahkemesiTARİHİ : 19/11/2013NUMARASI : 2013/1302-2013/567Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, iş sözleşmesinin belediyenin yaptığı ihaleyi kazanamayan alt işveren tarafından feshedildiğini, feshin haksız olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi ve ücret alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, A.. B..'nın davada taraf olması gerektiğini, asıl işverenin belediye olduğunu, alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının kıdem tazminatının bankaya yatırıldığını, davacının ücreti ve çalışma sürelerinin iddia edilen gibi olmadığını ve zamanaşımı definde bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının reddine, asgari geçim indirimi, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının bilirkişi tarafından yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.Kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce; sair temyiz itirazları incelenmeksizin, işyeri devri olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacakları hakkında bir karar verilmesi, işyeri devrinin bulunduğu kanaatine varıldığı takdirde de davalı alt işverenin iki yıllık sorumluluğunun dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Bozmaya uyan mahkemece, bozma gerekleri yerine getirilmiş ve olayda işyeri devri değil fesih olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Islaha karşı zamanaşımı defin dikkate alınıp alınmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda; davacının 18.04.2012 tarihinde 05.01.2012 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda harcını yatırarak davasını ıslah ettiği, davalının da süresinde ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunduğu ve zamanaşımı defin değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor aldırıldığı anlaşılmaktadır. Davalının ıslaha karşı zamanaşımı defiin değerlendirildiği ek bilirkişi raporunda; ıslah tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için hesaplama yapılması gerekirken, bilirkişi raporunun düzenlendiği tarih olan 05.01.2012 tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için hesaplama yapılmıştır. Islah tarihi 18.04.2012 olup, bu tarihten geriye doğru beş yıllık süre için hesaplama yapılmalı ve dava dilekçesi ile talep edilip zamanaşımına uğramayan miktar da eklenerek sonuca gidilmelidir. Bu yön gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflar arasında asgari geçim indiriminin ödenip ödenmediği uyuşmazlık konusudur.İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi kanun ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır.Somut olayda; davacı işçi ödenmeyen asgari geçim indirimi alacağını talep ederken, davalı işveren asgari geçim indiriminin bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiğini savunmuştur. Dosyadaki ücret bordrolarının incelenmesinde, bir kısım ücret bordrosunun davacı tarafından imzalandığı ve bu bordrolarda asgari geçim indirimi tahakkuku yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacıya hiç asgari geçim indirimi ödenmemiş gibi hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, bilirkişiden ek rapor aldırılarak, asgari geçim indirimi tahakkuku bulunup işçi tarafından imzalandığı anlaşılan bordro dönemleri hesaplamadan dışlanmalıdır. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.