Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının 12.12.2012 tarihinde emeklilik sebebiyle iş sözleşmesine feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Taraflar arasında, fazla mesai alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def'inde bulunulabileceği kabul edilmelidir.6100 sayılı Kanun'a göre süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def'inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def'ine davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'i dikkate alınmaz.Somut olayda davacının 05.05.2014 tarihli ıslah dilekçesini davalının 22.05.2014 te tebliğ alarak, 28.05.2014 tarihi itibariyle süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmasına göre mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.Ayrıca mahkemece davacının ıslah talebindeki miktar aşılmak suretiyle talepten fazlaya hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.