Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32801 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21623 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş MahkemesiTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/246-2013/286Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı cevabında; iş sözleşmesinin haklı feshedildiğini haklarının ödendiğini savunarak davanın redine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece genel tatil ücretinin reddine diğer isteklerin bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı 08.06.2003 tarihinden beri davalı işyerinde depo görevlisi olarak çalışırken 12.03.2012 ve 16.03.2012 tarihlerinde tutulan tutanaklarda, depoda taşınacak mallar için yükleme işinde çalışandan daha fazla işçi göstererek fazla yevmiye aldığının tespit edildiği, 21.03.2012 tarihli fesih bildiriminde hem bu olaylar hem işyerindeki paletleri satarak manfaat temin ettiği, iş ilişkisinde uygunsuz davranışlar gösterdiği, hatalar yaptığı uyarılara rağmen bir gelişme sağlanamadığını gerekçeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II.b-c-e-h bentleri uyarınca iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Olayla ilgili dinlenen davacı tanıkları fesih nedenini bilmediklerini, davalı tutanak tanıkları ise olay tarihlerinde davacının çavuşbaşı olduğunu, malların taşınmasında görev alan işçi sayısını fazla göstererek fazla yevmiye aldığının sabit olduğunu, olayın anlaşılması üzerine davacının işyeri sorumlusu ile bu konuyu görüştüğünü beyan ettikleri görülmüştür. Tüm dosya kapsamına göre davacının kendisine duyulan güvenin kaybolmasına neden olacak şekilde işyeri kurallarına aykırı davranışı ile menfaat temin ettiği anlaşıldığından iş sözleşmesi feshinin haklı nedene dayandığından kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekir.3-Fazla çalışma, alacağı isteğinde bulunan işçi bu iddialarını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Talep edilen bu alcakla ilgili ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda, işyerin güvenlik sistemlerinin açılış ve kapanışlarını gösteren kayıtların sunulduğu özellikle de bazı dönemlerde sistemi açan ve kapayanın kişinin davacı olduğu halde bu kayıtların işçilik alcakları hesabında dikkate alınması gerekecektir. Bu belgelerin sunulduğu dönemler için ayrıca tanık beyanına gör değerlendirme yapılması doğru değildir. Hesap raporunda belge ve tanık beyanlarına göre ortalama hesap yapılmış ise de açıklandığı üzere işyerinin açılış ve kapanış tarihlerinin belglendiği dönemler için sadece belgeye değer verilerek fazla çalışma ücretinin belirlenmesi gerekir. Ancak belge sunulmayan dönemler için tanık beyanlarının da dikkate alınarak sonuca gidilmesi dosya kapsamına uygun olacaktır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.