Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3260 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6893 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Ankara 3. İş MahkemesiTARİHİ: 02/06/2011NUMARASI: 2008/612-2011/298Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir. Davalı vekili, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. ve 19. maddelerine uygun olarak güvenlik hizmeti niteliğindeki destek hizmetlerinin alt işverene devredilerek güvenlik hizmetlerin dışardan satın alınması nedeniyle, davacının iş sözleşmesinin sona erdirildiğini ileri sürerek davanın reddine kara verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Dosya içeriğine göre davalı şirketin güvenlik hizmetlerini dava dışı bir firma ile yaptığı sözleşme ile temin ettiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket ile dava dışı firma arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olduğu ve muvazaaya dayanmadığı anlaşılmaktadır. Davalı işveren alt işverenlik uygulaması nedeni ile davacının iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürmüş olup, geçerli bir alt işverenlik uygulaması bulunmaktadır. Davacı işçilerin işten çıkarılması ile birlikte çalıştıkları güvenlik biriminde tamamen güvenlik firmasının işçilerinin istihdam edildiği iş sözleşmesi feshedilen işçilerden üçünün yine feshin hemen ardından güvenlik firmasında işe başladıkları dosyadaki kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır.Mahkemece işçi giriş ve çıkış kayıtlarına göre fesih öncesi ve sonrası çok sayıda işçinin işe alındığı iş sözleşmesi feshedilen işçilerin diğer birimlerde bu şekilde istihdamının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de eksik araştırmaya dayalı olarak varılan sonuç doğru görülmemiştir.Gerçekten davalı işveren kayıtlarına göre işverenin Ankara’da bulunan tüm birimlerine Haziran 2008-Aralık 2008 tarihleri arasında 64 kişinin işe alındığı sabit ise defesihten önce ve sonra işe alınan işçilerin hangi işler için işe alındığı davacıların işe alınan işçilerin yapacağı işi yapma yeteneğine sahip olup olmadıkları ya da işverene çekilmez külfet getirmeyecek biçimde kısa bir eğitimle o işler için gereken bilgi ve becerilerin kazandırılıp kazandırılamayacağı belirlenmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki soyut nitelikteki tespit ve değerlendirmelerle sonuca gidilmesi hatalıdır.Mahkemece yapılacak iş; endüstri mühendisi, insan kaynakları uzmanı ve işletme uzmanından oluşacak bilirkişi heyetinden fesihten sonra hangi işler için işçi alındığı davacının doğrudan ya da kısa bir eğitimle o işlerde çalıştırılmasının mümkün olup olmadığı yönünde rapor alınarak bu husus tespit edilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.O halde davalı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.