MAHKEMESİ : İzmir 1. İş MahkemesiTARİHİ : 09/04/2013NUMARASI : 2002/647-2013/187Hüküm süresi içinde davacı ile davalılar E.. Ö.. ve G.. B.. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalılardan E.. Ö..’ün kredilerden sorumlu genel müdür yardımcısı olarak, G.. B..’nun krediler müdürü ve F.. G..’ünde şube müdürü olarak müvekkili bankada görev yaptıkları sırada, M.. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve diğer grup firmalarına kullandırdıkları usulsüz ve mevzuata aykırı krediler sebebiyle müvekkili bankanın zarara uğramasına sebep olduklarını, davalılardan F.. G..’ün görev yaptığı dönemde firma kredilerini sürekli açılan diğer kredilerle finanse eden ve istihbarat raporları, teftiş raporları ve krediler müdürlüğü yazılarında firma hakkında belirtilen olumsuzluklara ve söz konusu yazılarında verilen ihtiyatlı çalışılması ve tasfiye talimatlarına rağmen, firmaya yeni krediler açılması, yenilenmesi ve kredilerin sürekli temdit edilmesi talebinde bulunarak bankayı zarara uğrattığı, G.. B..’nun ise krediler müdürü olarak firmaların belirtilen olumsuzluklarına rağmen, şube taleplerine onay verdiğini, firmanın risk doğurucu işlemlerine ilişkin olarak önlem almadışını ve banka zararına bu şekilde katkıda bulunduğunu belirterek banka zararının davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe davalı F.. G.. yönünden işvereni zarara uğrattığının ispatlamadığı gerekçesi ile davanın reddine diğer davalılar bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davacı ve davalı E.. Ö.. ve davalı G.. B.. vekilleri temyiz etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalıların yaptıkları işlemler ile davacıyı zarara uğratıp uğratmadıkları noktasında toplanmaktadır..5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142. maddesine göre, bu kanun hükümleri ile fona verilen yetki ve görevler gereğince açılmış ve açılacak her türlü davalarda bilirkişiler resmi kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar arasından seçilir. Somut olayda, üç ayrı bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen dört ayrı rapor mevcut olmasına rağmen, söz konusu raporları düzenleyen bilirkişilerin resmi kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar arasından seçilmediği görülmektedir. İlgili Kanun maddesine uygun işlem yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.Hal böyle olunca, mahkemece, 5411 sayılı Kanun’un 142. maddesi gereğince, resmi kurum ve kuruluşlarda görev yapan dava konusu işte uzman üç kişilik bilirkişi heyetine inceleme yaptırılması, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler dikkate alınarak, davalıların kusurlarının olup olmadığı, varsa derecesinin açıkça saptanması ve sonucuna göre tüm deliller yeniden değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.