Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 324 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15013 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin 01.01.2008 tarihinde davalı asıl işveren ... bünyesinde taşeron ... Sosyal Tesis ve Enerji A.Ş.'de işe başladığını, müvekkilinin son çalışmış olduğu şirketin ... olduğunu, müvekkilinin 28.04.2014 günü işten çıkarıldığını,müvekkilinin noterden çekmiş olduğu ihtarname ile yeniden işe alınmasını talep ettiğini, davalı tarafın ise ihtara vermiş olduğu cevapta işe izinsiz olarak gelmediği şeklinde ithamda bulunduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalı belediye vekili,açılan davayı kabul etmediklerini, yasal dayanaktan yoksun olarak açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı şirket vekili, davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının müvekkili nezdinde çalıştığı süre boyunca kullanmış olduğu izinlerin işyeri dosyasında mevcut olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yap??lan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir....-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının hizmet süresi noktasındadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.01.2008-28.04.2014 tarihleri arasında sekiz yıl üç ay yirmisekiz gün çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi tarafından tespit edilen hizmet tarihleri yerinde olup bu tarihlere göre hizmet süresinin altı yıl üç ay yirmisekiz gün olduğu anlaşılmakla; hizmet süresi bilirkişi tarafından hatalı olarak belirlenmiştir. Hal böyle olunca mahkemece davacının hizmet süresi altı yıl üç ay yirmisekiz gün kabul edilerek alacakların hüküm altına alınması gerekli iken yanılgılı bilirkişi raporuna göre alacakların hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.