Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32353 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21947 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ergani Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/03/2013NUMARASI : 2011/313-2013/213Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve bir kısım işçilik alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalılar, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta ve genel tatilde çalışıp çalışmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Hafta tatili ve genel tatil çalışması bakımından da aynı ilkeler geçerlidir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai, hafta ve genel tatil konusunda hesap yapılırken davacı ile menfaat birliktelikleri olan şahit anlatımları dikkate alınmıştır. Mahkemece fazla mesai, hafta ve genel tatil çalışması konusunda sadece davacı şahit anlatımlarına dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır. Oysa çalışmanın geçtiği yer resmi kuruma ait olup alt işverene verilen temizlik işini alan firmalardaki tüm çalışma süresine ait bordrolar ve eğer banka hesabına ücret ödemesi yapılıyorsa bunlara ilişkin ekstreler getirtilmelidir. Ayrıca işyerinde yapılan çalışmalara ilişkin görev tanımları, işyerine giriş ve çıkışları gösteren kayıtlar ile puataj belgeleri dosya arasına alınmalı, işyerinde kaç personel çalıştığı, bunların sözü edilen işyerinde haftada kaç gün, kaç saat çalıştıkları, ayda bir veya iki defa hafta sonu çalışmasının ne şekilde gerçekleştirildiği, işçilerin tümü için aynı saatlerde mi yoksa nöbet usulüne göre mi çalışmalar yapıldığı belirlenip ayrıca davacının Ergani Asliye (İş) Mahkemesinin 2011/357 esas sayılı dosyasında şahit sıfatıyla çalışma saatleri ve şekli ile ilgili yeminli anlatımı da kendisi için bağlayıcı olduğu göz önünde bulundurularak tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerekirse işyerinde uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak fazla mesai, hafta ve genel tatil alacağının varlığı saptanmalıdır. Mahkemece yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.2-Davalı Bakanlık vekili, ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Mahkemece fazla mesai ile hafta ve genel tatil ücreti alacağı ile ilgili zamanaşımı def'i değerlendirilmeksizin karar verilmesi doğru olmamıştır.3-Mahkemece davalı Bakanlığın harçdan muaf olduğu belirtilerek, harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi yerinde olmakla birlikte, bu tespitin aksine davalı Bakanlığa yargılama giderleri içerisinde harç yükletilmesi hatalı olmuştur.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz giderinin istek halinde ilgiliye iadesine, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.