Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32345 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27013 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bakırköy 14. İş MahkemesiTARİHİ : 29/05/2013NUMARASI : 2010/714-2013/621Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalı işyerinde 05.01.1999 - 07.09.2010 tarihleri arasında çalıştığını, işveren tarafından işyerinde çalışan işçilere gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş ibraname imzalatılmak istendiğini, bunu kabul etmemesi üzerine de iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, işyerinde yılda üç maaş tutarında ikramiye ödenmesi yönünde işyeri uygulaması bulunduğunu ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, işçinin işyerini kendi iradesi ile terk ettiğini, hak kazandığı tüm işçilik alacaklarının ödendiğini ve işyerinde ikramiye uygulaması bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiği, davacının yılda üç maaş tutarında ikramiye ödenmesi yönünde işyeri uygulaması bulunduğu iddiasını şahit beyanları ile ispatladığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında uyuşmazlık, ikramiye ödetilmesi noktasında toplanmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Kanunda ücretin ekleri düzenlenmemiş olsa da, 5754 sayılı Kanunla değişik 32. madde ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörülmüş olmakla ikramiye ücretin eki olarak İş Kanununda ifadesini bulmuştur. İkramiye bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile de kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa da işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan ikramiye ödemesi bir işyeri şartını oluşturur. Somut olayda; hükme dayanak bilirkişi raporunda, davacının iddiasına göre ikramiye eklemesi yapılarak brüt giydirilmiş ücret hesaplanmıştır. Dosya içerisine ibraz edilen ücret bordrolarında ikramiye ödemesi yer almamaktadır. İşyerinde ikramiye uygulaması olduğu yönünde beyanda bulunan davacı şahitlerinden Müfit Küçük ile davalı işveren arasında husumet bulunmaktadır. Her ne kadar diğer davacı şahidi bu iddiayı doğrulamış ise de; işyerinde ikramiye uygulaması bulunduğunu gösterir başkaca delil davacı tarafça dosya içerisine ibraz edilmemiştir. Bu durumda ikramiye ödenmesi yönünde işyeri uygulaması oluştuğu davacı tarafça tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatlayamadığından, tazminatlara esas ücretin tespitinde ikramiye eklemesi yapılması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.