Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32328 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21974 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Çorlu 1. İş MahkemesiTARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2011/603-2013/518Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işyerinde 01.09.2005-27.07.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının yapmakla yükümlü olduğu görevleri yerine getirmemesi sebebi ile iş sözleşmesinin haklı sebebe dayalı feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli, gerekirse işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde aylık ücret miktarına ilişkin bir açıklamada bulunmamış ve ücret bordrolarında işveren tarafından gösterilen ücretten daha yüksek miktarda ücret ile çalıştığını ileri sürmemiştir. İşveren tarafından düzenlenen ücret bordrolarında davacının aylık ücretinin 900,00 TL olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Davacı şahitlerinden İsa Yörük'ün davacının aylık net 900,00 TL ücret ile çalıştığı yönünde beyanda bulunduğu, diğer davacı şahidinin ise ücret miktarına ilişkin beyanlarının çelişkili olduğu görülmektedir. Mahkemece çelişkili davacı şahidinin beyanına itibar edilerek davacının aylık net 1.100,00 TL ücret ile çalıştığının kabul edilmesi isabetsizdir 3- İşçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı diğer uyuşmazlık noktasını oluşturmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının iddiası doğrultusunda 2006 yılında 1 hafta izin kullandığı 2007-2008 ve 2009 yıllarına ait izinlerini kullanmadığı kabul edilerek yıllık izin ücret alacağı hesaplanmıştır. Davalı işveren tarafından dosya içerisine yıllık izinlere ilişkin ibraz edilen ibraname içeriği ile, 2006 yılında 7 gün, 2010 yılında 14 gün, 2011 yılında ise davacının 5 gün izin kullandığına ilişkin ibare mevcuttur. Davacı iş yerinde 01.09.2005 tarihinde çalışmaya başladığından, fesih tarihi olan 28.07.2011 tarihinde 2011 yılı için yıllık izne hak kazanmadığı sabittir. Bu durumda işverence ibraz edilen yıllık izin belgesi ve ibraname içeriği ile 16.05.2011-21.05.2011 tarihleri arasındaki kullandırılan yıllık izinlerin 2010 yılından önceki çalışma süresi için hak kazandığı yıllık izinlere ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu hususun dikkate alınmaması anılan dönemde kullanılan yıllık izin süresi mahsup edilmeden sonuca gidilmesi de hatalıdır.4- Öte yandan; dosya içerisine ibraz edilen Temmuz ayı ücrte bordrosunun imzasız olması sebebi ile davacının 2011 yılı Temmuz ayı ücretinin 145,00 TL eksik ödendiği kabul edilmiş ise de; davacıya ödemelerin banka kanalı ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Banka kayıtları celp edilerek ücret bordrosunda tahakkuk ettirilen miktarların işçiye ödenip ödenmediği denetlenmeden karar verilmesi de ayrı bir bozma sebebi olarak kabul edilmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.