Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 31946 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 31066 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İzmir 4. İş MahkemesiTARİHİ : 11/06/2014NUMARASI : 2012/222-2014/536Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin 30.04.2009 tarihinde geçerli nedene dayanmayan feshi üzerine bir aylık süre içinde işsizlik ödeneği talebinde bulunduğunu, işverenin fesih bildiriminde bulunmaması sebebiyle talebin reddedildiğini, işe iade davasını kazandığını ve işsizlik ödeneğinden yararlanmak için tekrar başvurduğunu, bu kez de işverence işe başlatılabileceği gerekçesiyle talebin bir ay süreyle bekletildiğini, işverence işe başlatılmadığını, fakat bir günlük sigorta giriş-çıkışı yapıldığından ödenek ödenmeyeceğinin bildirildiğini beyanla işsizlik ödeneğinin hüküm altına alınmasını dava etmiştir.Davalı vekili, davacının işsizlik ödeneğinden yararlanmak üzere müracaat ettiğini, inceleme neticesinde iş sözleşmesinin haklı sebeple işverence feshi (07) kodunun kullanıldığının tespit edildiğini, daha sonra davacının iş akdinin 30.4.2009 tarihinde feshedildiğini belirterek işe iade davasının kabulüne ilişkin kararı ibraz edip ödenek talebini yinelemesi üzerine işverenin davacının da aralarında bulunduğu işçileri 05.8.2010 tarihinde işe başladığını bildirdiğini, işe başlatılma nedeniyle işsizlik ödeneği talebinin reddedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece verilen yetkisizlik kararının temyizi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonrasında davanın yetkili mahkemede açıldığı ve yetkisizlik kararının isabetsiz olduğu gerekçesi kararın bozulmasına hükmedilmiştir.Bozma ilamına uyulmakla yapılan yargılama sonunda mahkemece davacı işçinin işsizlik ödeneği alacağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde “ (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının reddedilen alacak taleplerinin toplam tutarı 500,00 TL olduğu, mahkemece davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesine uyarınca 500,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği halde 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Hükmün ikinci fıkrasının silinerek yerine “2-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,” ifadelerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.