MAHKEMESİ: Adana 2. İş MahkemesiTARİHİ: 22/07/2011NUMARASI: 2010/315-2011/632Davacı vekili, davalı kurum tarafından müvekkiline Temmuz/2007 tarihinde daha önce çalıştığı ...A.Ş. nin özelleştirilmesi kapsamında kapatılması nedeni ile bu tarihte ödenmiş bulunan 4046 sayılı kanunun 21. maddesinin 2005 yılında yapılan düzenlemesinden önce belirtilen hesaplama yönteminin değiştirilmesi neticesinde eksik ödendiğinden bahisle müvekkilinin bilgisinin ve talebinin haricinde posta hesabına para yatırıldığını, daha sonra davalı kurum tarafından Şubat/2008 tarihinde müvekkiline yeniden tebligat gönderilerek fazla miktarda ödeme yapıldığından bahisle ödenen miktarın talep edildiğini, müvekkilinin belirtilen miktarı kuruma ödediğini, müvekkilinden bu meblağın 60 gün içinde talep edilmediğine göre kazanılmış hak olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.370,00 TL nin 20.02.2008 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunduklarını, müvekkili kurum tarafından Yargıtay kararı gereği yapılan hesaplama neticesi ek ödeme yapıldığını, idarenin süreyi geçirdiğine ilişkin itirazın yersiz olduğunu, süre aşımının söz konusu olmadığını belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davalı kurum tarafından davacıdan haksız olarak tahsil edilen miktarın davacıya iadesinin gerektiği yönündeki bilirkişi raporuna ğöre davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından davalı kurum tarafından davacı işçiye fazla ödemede bulunulduğu sabittir. Davalı kurumun yapmış olduğu fazla ödemeyi davacıdan talep etmesi üzerine, davacı herhangi bir ihtirazi kayıt bildirmeksizin davalı kuruma söz konusu fazla ödemeyi iade etmiştir. Davacı tarafından davalı kurumun iade yazısı üzerine, belirtilen miktarı elinden çıkarmış olduğu veya ödeyebilme durumunun bulunmadığına ilişkin herhangibir bildirimde de bulunulmamıştır. Bu halde, davalı kurum tarafından davacıdan tahsil olunan miktarın fazla ödenen miktar olduğu belli olduğundan, davacıdan haksız olarak yapılmış herhangi bir tahsilat söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin davanın reddine karar vermek gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.