Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30500 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16841 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai ile hakedilen prim alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde çalışırken haksız olarak işten çıkartıldığını, müvekkiline ödenmeyen kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai ücret alacağı ve hak edilen prim alacağının davalıdan davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının tıbbi satış mümessili olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, fazla mesai ücret alacağının mevcut olmadığını, yıllık ücretli izinlerinin kullandırıldığını, ödenmeyen prim alacağının da bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı sebebe dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır.Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Somut olayda; mahkemece davacının hizmet süresine göre hak ettiği kırkiki gün yıllık izin hakkının kullandırıldığı hususu davalı tarafça imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlanamadığı halde yıllık ücretli izin alacağının reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı işyerinde prim uygulaması olduğu, davacının da çalışmaları karşılığı işverence prim ödendiği tartışmasızdır. Davalı işveren prim talimatı ve hizmet akdi hükümleri uyarınca 2012 yılı 2. dönem için prime hak kazanamaması sebebiyle ödenmediğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda “2012 yılı Satış Ekibi Prim Sistemi” başlıklı prim talimatnamesinin ilgili bölümünde; "İşten ayrılanlar, o tarihe kadar hak edilip ödenmiş primleri dışında herhangi bir prim ödemesi almazlar; geriye yönelik primlerinden feragat etmiş sayılırlar." hükmüne atfen davacının 2012 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarındaki çalışmalarına ilişkin 2012 yılı 2. dönem prim alacağının bulunmadığı belirtildiği, mahkemece rapor doğrultusunda davacının prim alacağının reddedildiği anlaşılmaktadır.Davacının prim alacağının reddine gerekçe olarak gösterilen talimatname hükmü, doğmamış bir haktan peşinen feragat edilemeyeceğinden geçersizdir. Bu sebeple “2012 yılı Satış Ekibi Prim Sistemi” başlıklı prim talimatnamesinin prime hak kazanma ve hesaplama yöntemine ilişkin hükümleri esas alınmak suretiyle davacının varsa prim alacağının hesaplanması yönünden ek rapor alınmalıdır. Hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.