MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/04/2014NUMARASI : 2010/613-2014/149DAVACI : M.. K.. ADINA VEKİLİ AVUKAT ALİ SAMİ ARLIDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, ücret alacağı, hafta tatili ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı isteminin özeti:Davacı vekili, müvekkilinin 09.01.2005-30.09.2010 tarihleri arasında davalıların kat maliki oldukları apartmanda kapıcı olarak çalıştığını, davacının üç aylık ücretinin ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, hafta tatili ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevabının özeti:Davalı vekili, davacının haklı sebep olmaksızın iş sözleşmesini feshettiğini, ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkeme kararının özeti:Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davacının yıllık ücretli izin ve hafta tatili ücreti alacağı taleplerinin kabulüne, kıdem tazminatı, fazla mesai ve ücret alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir.Temyiz:Karar taraflar vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sonra ödenmelidir.Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür. Ücreti ödenmeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır Somut olayda davacı işçi üç aylık ücretinin ödenmediğini beyanla iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini iddia etmiştir. Davalı işveren davacının haklı sebep olmaksızın iş sözleşmesini feshettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iş sözleşmesini davacı işçinin feshettiği ancak feshin haklı sebebe dayandığını ispat edemediği kabulü ile kıdem tazminatı alacağı talebi reddedilmiştir.Davacı işçinin kış döneminde haftanın yedi günü çalıştığı tespit edilerek hafta tatili ücretine hükmedildiği halde feshin haklı sebebe dayandığının ispat edilemediğinin kabulü isabetsiz olup davacı tarafından haklı fesih sebebi olarak gösterilen ödenmeyen üç aylık ücret alacağının içinde, söz konusu hafta tatili ücretinin bir kısmının da bulunduğu gözetilerek davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.