Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30454 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18371 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ücret, ikramiye, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalı .... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davacının son iki yıldır işe gelmemesi üzerine iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davacı ve davalı .... avukatları temyiz etmiştir.Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında işçi ücret alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'un 14. maddesinin aksine, 4857 sayılı Kanun'da ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sonra ödenmelidir. Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür. 4857 sayılı Kanun'da işçi ücretinin yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda, işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabileceği açıkça düzenlenmiş, toplu bir nitelik kazanması halinde dahi bunun kanun dışı grev sayılamayacağı, yine 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır. Somut olayda; dava dilekçesinde on yılı aşkın çalışması boyunca davacıya düzenli olarak hiçbir ücretinin ödenmediği iddia edilerek ücret alacağı talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, hangi aylara ait ve ne kadar ücret alacağı bulunduğu hususunda talep açıklatılmış ise de, sonucunda hesaplama yapılamadığı belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir. Davacının isticvabında, 2002 yılından 2010 yılına kadar toplamda 63.327,68 TL ücret alacağının bulunduğunu, kendisine her yıl ara ara toplu ödemelerin yapıldığını; ancak, bu ödemelerde hiçbir zaman tam ücretini alamadığını, aylık ödeme yapılmadığı için ay ay eksik ödenen ücret tutarlarını belirtemeyeceğini ifade ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki ücret bordrolarının bir kısmı işçi imzasını taşımaktadır. İmzasız olan ücret bordrolarında belirtilen ücretlerin ise temin edilecek banka kayıtları ile denetlenmesi gereklidir. Belirtilen ödeme durumu, davacının isticvap beyanında belirtilen toplu ödemeler de göz önüne alınarak araştırılıp, sonucuna göre dava konusu alacak hakkında bir karar verilmelidir. 3-Taraflar arasında ikramiye alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Dava dilekçesinde; her yıl dört aylık ücret tutarında ikramiye verildiği ve en son 2004 yılında ödendiği iddia edilmiştir. Mahkemece ikramiye alacağına ilişkin talebin hangi aylara ilişkin olduğu ve miktarı konusunda açıklık bulunmadığı belirtilerek söz konusu talebin reddine karar verilmiştir. Bu iddia doğrultusunda, öncelikle işyerinde ikramiye uygulamasının bulunup bulunmadığı araştırılarak netleştirilmelidir. İkramiye uygulamasının varlığının tespiti halinde, dosya kapsamında bulunan bir kısım ikramiye bordrosu ile diğer tüm deliller göz önüne alınarak ikramiyelerin ödeme tarihleri belirlenmeli, sonucuna göre ikramiye alacağı ile giydirilmiş ücrete etkisi dikkate alınarak kıdem ve ihbar tazminatları hakkında bir karar verilmelidir.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.