Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Ankara 2. İş MahkemesiTARİHİ : 12/03/2015NUMARASI : 2013/74-2015/182DAVA : Davacı, fark ücret, ilave tediye, ikramiye, yemek yardımı, vardiya nöbet primi, altıncı gün primi, giyecek yardımı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi İ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; ihbar olunan şirket ile davalı arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacının baştan itibaren T.. A.. işçisi olduğunu, T..... Sendikasına üye olduğunu asıl ve gerçek işvereni olan T.. A..'ye bildirdiğini, ancak sendika kayıt fişinin iade edildiğini ve işyerinde uygulanan dönem toplu iş sözleşmelerinden faydalandırmadığını ileri sürerek, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı vardiya primi, altıncı gün primi, giyecek ve yemek yardımı, fark ücret, ilave tediye, ikramiye ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir,Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def'inde bulunulabileceği kabul edilmelidir.6100 sayılı Kanuna göre süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def'inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def'ine davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def'i dikkate alınmaz.Somut olayda davacı vekili, 21.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarlarını 05.07.2012 tarihli işkolu tespit kararı tarihine göre sınırlayıp bu tarihe kadar olan miktarı talep etmiştir. Islah dilekçesine karşı davalı vekili süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğunun anlaşılmasına göre mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı def'ine göre alacak miktarının yeniden belirlenmesi için ek bilirkişi raporu alması isabetlidir. Ancak, mahkemece vardiya primi, altıncı gün primi ve giyecek yardımı alacağı bakımından davacının talebi doğrultusunda 05.07.2012 tarihine kadar olan kısıma isabet eden alacak miktarı belirlenerek, bu miktar üzerinden zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi gerekirken talep aşılmak suretiyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.