Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30259 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17316 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Manisa 2. İş MahkemesiTARİHİ : 03/04/2014NUMARASI : 2013/74-2014/124DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatli ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının, davalı bakanlığa ait hastanede, taşeron şirketlerin işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı bakanlık vekili, görev ve husumet itirazı ile zamanaşımı def'inde bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda mahkemece, davacı tanıklarının beyanlarına göre, davacının haftada altı gün, 07.00-16.00 saatleri arasında çalıştığı bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle haftanın altı günü, bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle (07.00-16.00=9-1=8) günde sekiz saat, haftalık kırksekiz saat çalıştığı, (48-45=3) haftada üç saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de, davalı tanıkları ve bir kısım davacı tanıkları, işyerinde üç vardiya halinde çalışma olduğunu beyan etmişlerdir. Dosya içeriği ve tanık beyanlarından, vardiyaların 07.00-15.00, 15.00-23.00 ve 23.00-07.00 saatleri arasında olduğu anlaşılmaktadır. Üç vardiya çalışılan işyerlerinde fazla çalışma olmayacağı ortadadır. Davacı vardiya saatleri dışında çalışarak fazla mesai yaptığını ispatlayamamıştır. Bu durumda, fazla çalışma ücretinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü hatalıdır.3-Ayrıca, davalı S. B.nın harç giderlerinden sorumlu tutulmasının doğru olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j. bendinde genel bütçeye dahil idarelerin yargı harçlarından muaf olacağı düzenlenmiştir.Mahkemece kararda, davalının harçtan muaf olduğu belirtilerek, eksik harcın alınmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de peşin harç ile ıslah harcının davalıya yükletilip yükletilmediği, bu giderlerin yargılama giderleri içinde sayılıp sayılmadığı denetlenememektedir. Buna göre, bu harçların yargılama giderleri içinde değerlendirilip değerlendirilmediği denetime açık bir şekilde ortaya konularak, içinde sayılmış ise davalı kurum harçtan muaf olduğundan dışlanarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.