MAHKEMESİ : Kayseri 1. İş MahkemesiTARİHİ : 13/05/2014NUMARASI : 2012/847-2014/500DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, depocu olarak çalıştığını, rızası dışında makine bölümüne geçirildiğini, işyerinde diğer çalışanlar tarafından yıldırma amaçlı sözlere maruz kaldığını psikolojik baskıya dayanamadığını, şirket yetkililerini duyarsız kaldığını, iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu 24/ II. maddesine göre feshettiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının kabul edilebilir mazereti olmadan 05.11.2012 tarihinden itibaren işe devam etmediğini iş sözleşmesinin devamsızlık sebebi ile haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki iş ilişkisinin, işçinin haklı feshi ile son bulup bulmadığı tartışmalıdır.Somut olayda, davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesini görev yerinin değiştirilmesi, çalışanlarca psikolojik baskı uygulanması sebebi ile 05.11.2012 tarihinde sözlü olarak, 16.11.2012 tarihinde ise ihtarname ile haklı sebeple feshettiğini iddia ederek işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı ise ibraname ile fazla mesai ve tüm ücret alacaklarının ödendiğini, davacının devamsızlık yaptığını savunmuştur. Mahkemece her ne kadar haklı feshin davacı tarafından ispatlanamaması sebebi ile davanın reddine karar verilmiş ise de tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacının fazla çalışma alacağı bulunduğu için iş sözleşmesini; ücret alacakları ödenmediği için haklı nedenle feshettiğinin kabulü gerekir. Haklı fesih durumunda davacı kıdem tazminatına hak kazanır. Bu sebeple kıdem tazimnatının kabulü yerine mahkemece reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerliliği ve buradan etkilenecek haklar konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İşçi ve işveren arasında işverenin borçlarının sona erdirilmesine yönelik olarak Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlülüğe girdiği 01.07.2012 tarihi öncesinde yapılan ibra sözleşmeleri yönünden geçersizlik sorunu aşağıdaki ilkeler dahilinde değerlendirilmelidir.İş ilişkisi devam ederken düzenlenen ibra sözleşmeleri geçersizdir. İşçi bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumdadır ve iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak veya bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmesi mümkündür.İbranamenin tarih içermemesi ve içeriğinden de fesih tarihinden sonra düzenlendiğinin açıkça anlaşılamaması durumunda ibranameye değer verilemez. Somut olayda mahkemece tarihsiz ibranameye itibarla fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilerek talebin reddine karar verilmiş ise de; davacının 05.11.2012 tarihine kadar işyerinde çalıştığı, ibranamede ise 31.03.2012 tarihine kadarki fazla mesai ücretleri ile ilgili işverenin ibra edildiği anlaşılmaktadır. Davacının çalışmaya devam ettiği sırada alınan ibranameye itibar edilerek fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.