MAHKEMESİ : Soma 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2013/417-2014/342Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Yıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, iş sözleşmesinin işvenece haksız olarak feshedildiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı vekili, husumet itirazı ve zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davalının asıl işveren olarak alacak ve tazminatlardan sorumlu olduğu, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiği, davacının tazminat ve alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda, bir kısım imzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği görülmüştür. Mahkemece bu tahakkuk ettirilen ücretlerin genel tatil ve hafta tatili olarak ödendiği kabul edilmiş ise de, bordroda diğer ödemeler başlığı altında yapılan ödemelerin fazla çalışma ücreti için ödendiği ortadadır. Hal böyle olunca, ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilen aylar dışlanarak kalan süreler için fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Öte yandan, iş sözleşmesinde, fazla çalışma ücretinin ücretin içinde olduğu belirtilmiştir. Sözleşmede davacının imzası vardır. Buna göre fazla çalışma ücretinin ücretin içinde olduğu kabul edilmelidir. Sözleşmede alınacak ücretin miktarının belirtilmemiş olması bu duruma engel değildir. Mahkemece, ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul edilerek, belirlenen yıllık fazla çalışma saatlerinden ikiyüzyetmiş saat mahsup edilerek, kalan süreler için fazla çalışma ücretine hak kazanıldığı düşünülmeden, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.