Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 29667 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29625 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine ve görev değişikliğinin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin 1984 tarihinde davalı nezdinde çalışmaya başladığını, 1992 den beri de kısım şefi olarak çalıştığını, davacının çalıştığı birimin günde 7.5 saat çalışılması gerekli birimlerden olduğunu ve tüm işçilerin 7.5 saat çalıştıklarını ancak davacının kısım şefi olduğu gerekçesi ile günde 8.5 saat çalıştırıldığını, davacının sendika üyesi olduğunu, davacının mesai saatinin günde 7.5 saate çekilmesi için sendika tarafından işverene başvurular yapıldığını hatta 14.01.2013 tarihinde uyuşmazlık görüşmesi talep edildiğini ancak işverenin tek taraflı bir şekilde talebi reddettiğini, 18.02.2013 tarihinde de davacının kısım şefliğinden alınarak uçak yıkama bölümünde görevlendiğini, bunun ceza olarak yapıldığını" ilerü sürerek yapılan görev değişikliğinin yok hükmünde sayılmasını ve geriye doğru beş yıllık süre için günlük bir saatlik fazla mesai ücretinin verilmesini talep etti.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının Onarım Destek Atölyesine 13 Temmuz 1995 tarihinde B grubu idareci olarak görevlendirildiği, yaklaşık 18 yıldır B grubu idarecilik primi aldığının tespit edildiği, ayrıca Toplu İş Sözleşmesi 44. maddeye uygun olarak iş değişikliğinin yapıldığını, tis uyarınca idarecilik görevinin kazanılmış hak oluşturmayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece toplu iş sözleşmesi uyarınca hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir....-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalıştırılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamına giren işlerde çalışmada kullanılan maddelerin özellikleri, çalışma şartları, uygulanan teknoloji ve alınan teknik ve idari toplu koruma önlemlerinin iş güvenliği ve sağlığı bakımından önemine göre çalışma saatleri yedibuçuk saat ile sınırlandırılmıştır. Yönetmeliği 7. maddesinde, yönetmelikte sayılan işlerde fazla çalışma yapılmayacağı da açıkça düzenlenmiştir. Bu kurallar çerçevesinde yönetmelikte sayılan işlerde çalışan işçiler için “günlük yedi buçuk saat üzeri” olan çalışmaların fazla mesai olarak nitelendirilmesi gerekir. Somut olayda da dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının anılan yönetmelik kapsamındaki işte çalıştığı anlaşıldığından günlük yedibuçuk saati aşan çalışma için fazla çalışma ücretine hak kazandığı anlaşılmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti mümkündür. Dava konusu olayda uygulanan toplu iş sözleşmesine göre de bu oran %80 olarak belirlenmiştir.Dairemizce işyerinde uzunca süreden beri uygulanan toplu iş sözleşmeleri incelenmiş ve son toplu iş sözleşmesi olan 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesine (01.03.2013-28.02.2015 arası için) kadar olan tüm sözleşmelerinde aynı şekilde düzenlenen 60. maddesinin (e) bendinde işçilerin çalıştıkları normal mesai günleri için işbaşında kaldıkları saat başına, günlük mesai süresi sekizbuçuk saat ve üzerinde olan işçilere saat ücretlerinin %15’i, günlük normal çalışma süresi yedibuçuk saat ve altında olan işçilere ise saat ücretlerinin %10 oranında verimliliği teşvik primi ödeneceği ve maddenin son cümlesinde de “Fazla mesai çalışması yapılan süreler için bu prim ödenmez” denilerek bir sınırlama getirilmiştir.Açıklanan hukuki ve fiili olgulara göre; davacının yedi buçuk saat ve üzeri olan çalışması fazla sürelerle çalışma değil fazla çalışma ücreti olarak belirlenmelidir. Ancak bu arada yapılan hesaplamalara, varsa yapılan ıslaha ve temyiz edilip edilememesine göre usuli kazanılmış hak ilkesinin her olay için de ayrı ayrı değerlendirilmesi de gerekecektir.Bu olaylara ilişkin Dairemizin yerleşik uygulaması haline gelen diğer bir konu ise davacının mahkemece belirlenen fazla çalışma ücretinden, toplu iş sözleşmesi uyarınca bu çalışması sebebiyle ödenen verimliliği teşvik priminin mahsup edilmesi gerektiğidir. Açıklamak gerekirse toplu iş sözleşmesinde “Fazla mesai çalışması yapılan süreler için bu prim ödenmez” denildiği dikkate alındığında, belirlenen fazla çalışma ücretinden mahsup yapılırken ödenen verimliliği teşvik priminin bütünü değil sadece fazla çalışma süresine isabet eden saatler için ödenen verimliliği teşvik priminin mahsubu gerekir.Açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre fazla çalışma olarak değerlendirilen yedi buçuk saat üzeri çalışmalar için ödenen verimliliği teşvik priminin belirlenerek fazla çalışma ücretinden mahsubu gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya göre karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.3-Kabule göre de, davacının görev değişikliği işleminin yok hükmünde sayılarak eski işine ve kısım şefliği görevine iadesine karar verilmesi talebinin,davacı işçinin dava açıldığında iş ilişkisi kapsamında çalıştığı, iş hukukunda işverence alınan karar ve yapılan işlemlerin iptaline ilişkin bir uygulama bulunmadığı,davacının yapılan görev değişikliğinden dolayı sözleşmeyi bozma hakkını kullanmadığı ve görevlendirildiği yerde çalışmaya başladığı, işverence de nakil dışında sözleşmenin feshine yönelik bir işlem yapılmadığı, kaldı ki mahkemece işveren iradesi yerine geçecek şekilde hüküm kurulmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. Ancak karar sonucu itibari ile doğru olduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.