MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverenler tarafından haksız olarak feshedildiğini, çalıştığı süre boyunca işyerinde haftanın yedi günü bayramlarda dahil olmak üzere 07:00-22:00 saatleri arasında çalıştığını, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ödenmediğini, çalıştığı sürede hiçbir ücret alacağının ödenmediğini ileri sürerek ihbar tazminatı, hafta tatili, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı ... İnş. vekili, davacının istifa etmek sureti ile iş sözleşmesini sonlandırdığını, davacı ile altı ay çalışması için anlaşıldığını ancak davacının bu süre bitmeden Türkiyeye dönmesi ile yapılan gidiş dönüş masraflarının ve davacının çalışabilmesi için alınan bir kısım belgelere ilişkin harcamaların davacının alacaklarından düşüldüğünü, davacının çalışma iznini doldurup vizesiz ... da kalması nedeni ile yapılan cezai işleme ilişkin ödemeninde davacının alacaklarından düşüldüğünü, nadirende olsa yapmış olduğu fazla çalışmaların kendisine ödendiğini bu nedenle haksız olarak açılmış olan davanın reddini istemiştir.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ... Şti. hakkında dava atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Karar davalı... İnş. A.Ş. vekili tarafından temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile ...Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Temyize konu davada, davacı dava dilekçesinde, aylık net 1600 ...ücret aldığını,üç öğün yemek ve barınma ihtiyaçlarının işverence karşılandığını iddia etmiş, dosyaya ücreti tespite yarar bodro sunulmamıştır.davacı tanıkları davalı ile husumetli olup beyanlarında davacıyı doğrulamışlar, mahkemece ücret araştırması yapılmış ve davacının 1600...net ücret ile çalıştığı kabul edilerek hesaplanan dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak ücretin belirlenmesine ilişkin yapılan araştırma yetersizdir. Mahkemece davacının ...ülkesinde çalıştığı belirtilmek suretiyle araştırma genişletilerek, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı neticeye göre tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.3-Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağı bulunduğunu iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışma, ve genel tatil alacağının ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmalarının bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre bu çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında, fazla çalışma ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Somut olayda fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları konusunda, kendileri de işverene karşı dava açmış olan tanıkların anlatımı ile sonuca gidilmiştir. Sözkonusu edilen alacaklar için sadece işverene dava açan tanıklarla ispat yoluna gidildiğinde bu durumdaki tanıkların beyanını destekleyen başkaca somut deliller veya işin mahiyetinin gerektirdiği durumlar ve yahutta herkesçe bilinecek maddi olguların bulunup bulunmadığının dikkate alınması gerekir. Açıklanan bu durum karşısında işverenle husumetli durumda bulunan tanıklar dışında başkaca bir delil bulunmadığından, somut olarak fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacağı ispat edilemediğinden reddi yerine mahkemece kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.4-Dosya içeriğinden, davalı işverenlikçe dosyaya ücret ödemelerine ilişkin ödeme makbuzları ve dekontlar sunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu kapsamda dosyaya sunulan 26.12.2012 tarihli ödemenin dikkate alınmadığı anlaşılmakla, eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.